18.9.12

Ders Çalışma Halleri #4 / Çaylar

Çayların benim en büyük motivasyon kaynağım olduğundan daha önce de bahşetmiştim. Benim çay tercihim ülke genelimizden biraz farklı aslında. Herkes siyah çayı çay olarak algılarken benim çaylarım siyah çay dışındaki çaylardan oluşuyor. Öncelikle türkiyeden aldığım çaylardan bahsedeyim;

Poşet çaylarımı Lipton'un bu sevimli çay kutusunda saklıyorum.

Doğadan - Form Kayısılı; aslında ben diyet yaparken de özel olarak form çay içmem. Ama bu çayın hem bitkisel hem meyvemsi tadı hoşuma gidiyor. Bendeki  form çayının tadı çirkin olur algısını yıktı.
Doğadan - Rezene; aslında itiraf etmek gerekirse bu çayla tanışmam biraz saçma bir şekilde oldu. Rezene bilindiği üzere bebeklerde gazı önlemek ve rahat uyumalarını sağlamak için kullanılıyor. Ben daha lisedeyken kuzenim de minik bir bebek olarak bu çayı içerken daha doğrusu içmek istemezken ben de elinden biberonu kapıp "Aaa! Çok ayıp çocuğum bak ne güzel çay, ay gerçekten güzel bu çay." diyerek tanışmıştım. Uykularımın bozulduğu, sinirlerimin de iyice gerildiği sınav dönemleri de yegane dostlarımdan biridir rezene çayı. Hafif keskin kokusu ve tadı oldukça hoş. Ama yumuşak da bir içimi var. Hani bebek olsam rezeneyi bu kadar severbilirdim.

Lipton - Ihlamur; Ihlamur herkes için olduğu gibi benim içinde kışın vazgeçilmez çayı. Ben ıhlamurda lipton çayı tercih ediyorum. Lipton'un ıhlamuru diğerlerinden açık ara önce gidiyor.

Doğadan - Mate; Mateyle ben lisedeyken tanıştım. Açık ara en sevdiğim çaydır. Bir ara piyasada bulamadım, çok mutsuz dönemler geçirdim. Ama yeniden bizimle. Sanırım çay biraz revize edilmiş. Mate karışımlardan oluşan bir çay, içinde mate yaprağı, meyan kökü, rezene var. Mate zihni açan, enerji veren bir çay. Beyin aktivitelerini hızlandırdığını da okumuştum. Tam bir sabah çayı.

Çaykur - Yeşil Çay Süzen; Eğer sade yeşil çay tercih edeceksem bu kesinlikle çaykurun yeşilçayı olur. Ama eğer limonlu yeşil çay derseniz Lipton Berrak'ın limonlusunu tek geçerim.
Lipton - Piramit Poşet Çay Çilekli Ahududulu; Piramit poşet çay türkiyede yeni sayılabilir. Aslında tiryakileri çok. Benim arkadaşlarım yurtdışından bunları alıp, depo yaparlardı. Ben ilk defa çilekli ahududulusunu denedim ama doğruyu söylemek gerekirse ben istediğim performansı alamadım. Daha dolu dolu bir tad beklerdim. Tam olarak çilek veya ahududu tadı alamadım. Kuşburnu yahut böğürtlen çayına daha çok benziyor. Fakat kokusu çoook güzel. :) Masam çok güzel kokuyor. :))
Starbucks -Chai; Starbucks'ın Chai Latte'si insana kış gelse de içsek dedirten cinsten. Bu çay sayesinde evde de benimle. Tam olarak aynı tadı yakalamak mümkün değil ama sütlü yada sade olarak da ayrıca güzel. Ben bu çayın bir benzerini Mevlevi Çayı olarak da içtim. Ama onun içinde papatya, ıhlamur ve benzeri 41 çeşit bitki vardı. Sanırım Manisa'dan gelmişti. Soğuk algınlığına, yorgunluğa, gerginliğe, rahatsız uykulara birebirdir.

Şimdi sıra geldi yurt dışından gelen çaylara;

İnci Tanesi; yanılmıyorsam bu çaya bu isim veriliyor. Üzerinde isim yazmıyor daha doğrusu çince yazıyor, çin heyeti tarafından hediye edilmiş. Yeşil çay ve yasemini elde yuvarlayarak bu hale getirdiklerini okumuştum bir yerde. Normal poşet çaylardan çok daha güzel tadı. Chado'nunda var bu çayı fakat daha deneme imkanım olmadı. Chado genelde çok beğenilen bir çay firması denemekte fayda var. Burada benim çayımın türünden de bahsedilmiş.

Gül; Ben gülü yeşil çaya, siyah çaya da kullanıyorum. Özellikle bayramlarda siyah çaya koyduğum gül oldukça beğenilir. Tek başına içenler de var ama daha hiç denemedim. Kurutulmuş gül goncasını ben Berceste'den alıyorum her daim tazı oluyor. Ayrıca Mısır Çarşısı'ndan da alınabilir. Fiyatı biraz yüksek; bir kilosu 100 lira ama siz zaten o kadar almayacağınız için cüz'i bir miktara denk geliyor. Ayrıca onları küçük keseler içine koyup dolaplarıma koyduğum, hediye ettiğimde vakidir.

Çiçekli Yeşil Çay; Bu çayın da adını bilmiyorum kutunun üzerinde hiç bir şey yazmıyor. Ama şu kutunun güzelliğine baksanıza! Hele bu güzel kuşlar. Tam hayalimdeki çin imajı. Bu çay içine gül yahut yaşemin çiçeği konularak elde dikilerek yapılıyor. Sıcak suya konulduğunda ise çiçek gibi açılıyor. Ben henüz kıyıp da denemedim. Bir de cam bir çaydanlıkta demlemek çiçeği görme açısından daha iyi olur. Chado'nun da bu çaydan var, linki ise burada.
Twinings - English Breakfast Tea; Twinings sanırım Türkiye'de de satılıyor. Ben bu çayı siyah çaydan daha çok seviyorum. Daha taze bir tadı var. Tabi bu bizim siyah çayı demleme tarzımızla da alakalı. Çayı sıcak suyun üstüne atmak gerekirken biz sıcak suyu çayın üstüne döküp çayı haşlıyoruz. Daha önce Mado'da Breakfast Tea içtiğimde tadı daha farklıydı. Sanırım o bergamutluydu.

Çaylarımız şimdilik bu kadar. Ama koleksiyona yenilerini eklemek beni çok mutlu ederdi tabi. Mesela bir Japon çay seremonisine katılmayı kim istemez ki?
Kahveyi çayların arasında saymıyorum. Kahve sevgim su götürmez bir gerçek. Hatta içemediğim zaman elimin ayağımın titrediği de vakidir. Her türlü kahveye varım.

Peki siz neler içersiniz? Ne seversiniz?

2 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı yine.. Çaylar hakkında hiçbir fikrim yoktu sayende birçok şey ögrenmiş oldum. Bende tam bir çay tirkayisiyim. Ekinezya çayına bayılıyorum bende sana onu tavsiye derim mutlaka denemelisin kış aylarında sıcak bir ekinezya çayına asla hayır diyemiyorum:)

    YanıtlaSil
  2. beğendiğine sevindim:) ekinezyayı hemen not alıyorum. hazır bir çay mı yoksa aktarlardan mı alıyorsun.
    sonbahar bütün güzelliği ile gelmişken içimizi ısıtan on milyon bin yüz tane çayımız olması dileğiyle...

    YanıtlaSil