2.9.12

Ders Çalışma Halleri #2 / Çalışma Taktikleri

Tam iki haftadır hiç post girmemişim bunun 3 önemli nedeni var.
1) Bütünleme haftalarım. Acı çekiyoruuummmm!!!!
2) İnternetim kesikti. Çaresizlik kötü bir his.
3) Bir haftadır bir an olsun eksilmeyen kronik bir baş ağrım var. Geceleri uykumdan uyandırıp ağlatacak kadar.
Sonunda iki gün hiç bir şey yapmadan, panjurlarım kapalı bir şekilde odam da oturdum ve baş ağrım geçti. Beş günde üçbin sayfa gözlerimi ve beynimi çok yordu. Psikolojik olarak da kendimi iyi hissetmiyorum. Hem okul hem de özel hayatımda sıkıntularım varve etrafımdakilere bundan bahsetmekten hoşlanmıyorum. Bir kitap blogu için bu kadar özel hayat alıntısı yeter de artar değil mi?
Aslında buraya özür dilemek ve durumumu beyan etmek için gelmiştim. Ama gelen yorumlardan birine cevap verirken bir de baktım ki çalışma tekniğimden bahsetmeye başlamışım. Neden bu da bir post yazısı olmasın diyiverdim.
fakültemizin kütüphanesi

Benim için de pek çok genç gibi ders çalışırken en büyük sıkıntı bilgisayar ve telefondan uzak durmak. Bir de bunun üstüne benim aşırı duygusal ve çabuk etkilenen yapım eklenince bunlar büyük sorunlar haline geliyor. Öncelikle bu son hafta telefonumu kapadım. İnternetim kesik olduğu için bilgisayarıma karşı önlem almama gerek kalmadı. Çatı katına çıktım, anneme beni çağırmamasını söyledim. Ve kulaklarıma da tıkaçlarımı taktım. Başta elbette yalnızlık çektim ama sonra bu duruma alıştım. Herşeyden uzak kalmak fikri bana şu ara çok çekici geliyor.

Ben hukuk okuduğum için işim okumak ve yazmakla. Hatta o kadar çok okuyorum ki gözlerim bozuldu, baş ağrılarım kronikleşti. Bunun için ders çalışacağım ortam çok önemli. Çalışma masam da çalışırken önce masamı düzenliyorum. Ayrıca döner koltuğum olmadan masamda ders çalışmam mümkün değil. Bu koltuk bana babamdan miras dostlar, kolay vazgeçmem. Eğer çatı katındaysam orada zaten kitap okurken kullandığım sallanan koltuğum mevcut, o sallanma fiili resmen hipnoz etkisi yapıyor. Veya babamın eski hukuk kitaplarından mini bir masa yapıp halının üzerine yayılıyorum. Belki komik gelecek size ama beni ders çalışırken ve günlük hayatta en çok motive eden unsurlardan bazıları babamın masamda asılı olan cübbeli hafif çatık kaşlı gençlik resmi, dolabımın kapağında asılı olan benim müstakbel babamın eski avukatlık cübbesi ve boynumdan eksik etmediğim annemin özel zamanlarda alınmış hediye kolyeleri.

Ders çalışırken içecek bir şeyler tüketmek, kahveli draje yemek, okunan sayfa-kalan sayfa oranına bakarak ders çalışmak benim çok sık kullandığım yöntemler. Okulda da sürekli bir termosla dolaşırım, birşeyler içmeden ders dinlemek bana çok zor geliyor. Kahve-Yeşil Çay gibi içecekler beni uyanık tutuyor. Sınav dönemlerinde masadan kalmamak için genelde mini popkek veya balık kraker tüketiyorum. Pancake/Krep hamurumu önceden hazırlayıp dolaba koyuyorum. Yarım litre hamur bana üç gün gidiyor, dolapta hiç bir şey de olmuyor. Sabah hızlı bir kahvaltı, yemeklerde ise eğer evde yemek yoksa peynirli makarna favorimdir. Canım çekti bak şimdi. Şimdilik bunlar benim ders çalışma taktiklerim. Sizlerin nelerdir merak ederim?
Örneğin dersteyken dikkatim böylece dağılabiliyor, bu kadar sıkılabiliyorum.
Bu da arkadaşımın evindeki sabah kahvaltımız, sınavdan önceki son tekrar hali.
Bu da arkadaşımın evindeki bana tahsis edilen masam, her ne kadar 2 yıl öncesine de ait olsa tarzımla ilgili fikir vermeye yeter.
İkinci sınıf kitaplarımın bir kısmı, o yıl oldukça korkutmuşlardı beni. Kitaplarım her yıl daha da kalınlaşıyor:/

4 yorum:

  1. Yazıyı okuyunca geçen yıllar canlandı gözümün önünde. Ben çalışırken olmazsa olmazım, masa lambasıdır. Sadece kitabın bulunduğu alanı aydınlatacak ve etrafı görmeyeceğim. Masamın konumu nedeniyle sırtım odama dönük olurdu.

    Bir de her oturumdan (!) önce masamı şöyle bir toplar, sadece o dersin kitabı, notu ve bir-iki kalemi bırakırdım masamda.

    Ayrıca bir final zamanı da, odama kettle, bitki çayları, normal çaylar, ufak keklerden oluşan bir açık büfe kurmuştum. Böylelikle tuvalet ihtiyacı dışında odadan çıkmama gerek olmuyordu :)

    Neyse, bunların hepsi tatlı bir anı olarak kalacak. Hiç üzülmeyin. Hatta okulu uzatsanız bile üzülmeyin. Her şey eninde sonunda olacağına varıyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de sırtım odaya dönük çalışıyorum. Masa lambası güzel bir fikirmiş. Ben de onun bir benzeri olarak çalışırken kaküllerimi indiririm, bir nevi perde niyetine kullanıyorum onları.

      Erzak meselesi ise başlı başına bir post konusu masamda çaylarımın daimi bir yeri var. Ders çalışırken yerimden kalmayayım diye termosumu kullanıyorum, bir dolabım ise sırf atıştırmalıklara ayrılmış durumda.

      En kısa zamanda okulumu bitirip, sizin gibi ben de güzel anmak istiyorum bu günleri. Bana umut verdiniz, teşekkür ederim.

      Sil
  2. Tekrar merhaba :) Yazı çok güzeldi teşekkür ederim.. Açıkcası çalışkan ve düzenli biri olduğun resimlerden oldukça aşikar... Benimde ders çalışma taktiğim genelde odama kapanırım ve kendimi odaklarım ezber yapmaya.. sonra başlarım ve gerçekten bunu istersem yaparım.. ama çoğu zaman içimden gelmiyor oda ayrı bi olay.. Ve streste buna engel olan en büyük faktör.. Kahvede vazgeçilmezimdir.. sonuçta gece karanlığında herkes uyurken ders çalışmak kolay değil :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En zoru da herkes uyurken ders çalışmak zaten, bizim evde her gece illa ki biri nöbettedir aksi halde zaten uykuya düşkün biriyim yatar uyurdum herhalde. Bir de şimdi yatayım sabah erken kalkayım taktiği var ki teoride mükemmel, pratikte imkansız bir durum. Umarım biraz olsun yardımcı olabilmişimdir. Görüşmek üzere...

      Sil