tag:blogger.com,1999:blog-87725132575460515862024-02-20T10:55:20.282+03:00bir mucizedir kitapnsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.comBlogger34125tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-62846484240901120942012-11-25T13:14:00.001+02:002022-06-26T12:55:32.581+03:00Alışveriş #5 / TÜYAP ve arkada kalanlarUzun bir aradan sonra tekrar buradayız. Son zamanların en büyük olayı elbette ki vizelerdi. Zaten zor olan üçüncü sınıfı tutup dördüncü sınıfla birleştirdiğimi göz önünde bulundurursak açık ara bir deliyim. Ama seni yolda tutan özel dostların varsa her şey daha kolay; buradan Burcu'ya ve Halime'me kamuoyu önünde teşekkür etmek istiyorum.
2422 sayfalık bir vize döneminden sonra(evet, üşenmedim saydım) yapılacak en akıllıca hareket elbette ki TÜYAP'a gitmekti.<br />
<br />
Canım babacım hali hazırda gitmiş olduğu halde üşenmedi beni götürdü, bütün standlarda peşimde dolaştı. Ve kredi kartını ellerime teslim etti.(en zoru da bu olmalı bence.) Kitapları gördüğümde çocukluğuma dönmem, babamla yaşadığımız bütün o güzel anıları hatırlamam, Büyük Ustam Z.E. ile lise kütüphanemde geçirdiğim o harika günleri hatırlamam, ve bütün fuarı suratımda koca bir gülümseme ile kitaplarıma sarılarak dolaşmam bir kere daha bana hayatın tam da doğru noktasında durduğumu gösterdi. Z.E. lise kütüphanemizin yöneticisi idi, benim de yanında asistanlık yaptığım büyük ustam. Hayatımın her döneminde özleyeceğim o günleri.<br /><br /><div>TÜYAP bu yıl çocuk temalı olmasına rağmen ben alışılmışın dışında pek de farklı bir yapılanma göremedim. Hissettiğim o tarifsiz mutluluğu anlatmama elbette ki imkan yok. Hepiniz gibi ben de bütün kitapları almak istedim ve elbette içim buruk ama mutlu bir şekilde ayrıldım. Aldığım kitaplara gelirsek;<br />
<br />
1) Anadolu Yakası / Mustafa Kutlu / Dergah Yayınları
Mustafa Kutlu'nun bütün kitaplarını aldım ve okudum. Ben de yeri çok ayrı ve özeldir. Ortaokul yıllarımda babamın tavsiyesi ile okumuştum ilk kitabımı, hepimizin bildiği o meşhur Uzun Hikaye. Daha sonra lise yıllarında bütün eserlerini bir çırpıda okudum. Yeni çıkan eserleri ise her yıl TÜYAP'tan alırım. Benim geleneklerimden biri haline geldi.<br />
<br />
2) Doğu'dan Uzakta / Amin Maalouf / Yapı Kredi Yayınları
Amin Maalouf'la tanışmamız da yine ortaokul yıllarında babamın tavsiyesi ile olmuştu. İlk okuduğum Yolların Başlangıcı beni çok etkilemiş ve bir aile arşivi tutmaya yönlendirmişti. Doğu'nun Limanları ise en favori Amin Maalouf kitabımdır. Doğu'dan Uzakta'nın çıktığını ilk duyduğumuzda baba-kız ne kadar sevindiğimizi tahmin bile edemezsiniz. Bu kitap bir nev'i benim babama hediyem oldu.<br />
<br />
3)Bitmeyecek Öykü / Michael Ende / Kabalcı Yayınevi
Bitmeyecek öykü benim yaş grubumun, çocukluğumuzun çizgi filmi. Ne zamandır almak istediğim bu kitabı %50 indirimde görünce dayanamadım doğrusu.<br />
<br />
4)Ütopya / Thomas More / Kabalcı Yayınevi
Kabalcının Humanitas dizisini çok beğeniyorum. Dilin bütün inceliklerini gözönüne serecek şekilde geniş dilbilgisi açıklamalarına yer veriyorlar. Bu da her zaman anlamlandırmakta zorlandığımız Yunan ve Latin Klasiklerini bizim için kolaylaştırıyor. Ayrıca kitabın sol sayfasında metnin orjinalinin sağ sayfasında ise çevirisinin yer alması bence bu okumaları akademik düzeyde yapmak isteyenler için oldukça faydalı. Ben daha önce bu serinin Magna Charta/Büyük Sözleşme ve Sokrates'in Savunması kitaplarını okudum. Özellikle Sokrates'in Savunmasını başka kitaplardan da okuyan biri olarak bu çeviri sisteminin ve Kabalcının Çevirmenlerinin oldukça başarılı olduklarını söylemem gerek. Ütopya'yı bir edebi eser gibi değil de sosyolojik bir kaynak olarak okumak istediğim için ben böyle bir sistemi tercih ettim. Okuduktan sonra daha nitelikli bir rapor sizlerle olacak.<br />
<br /> " +Baba, bana ne olacak? Ben ne olacağım?<br />
-Okuyup, yazacaksın..."</div>nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-63265600306027158552012-11-05T22:12:00.000+02:002012-11-05T22:12:48.843+02:00Ders Çalışma Halleri #5Uzun bayram tatili sonrası hayata hele ki okula alışmak oldukça zor. Bir de üzerine bir hafta sonra vizelerim olduğunu eklersek ve de hastalıklar yüzünden yataktan kalkamadığımı hesaba katarsak bir korku filminden farkım yok. Ama bunları atlatmak için bir günü keyif içinde evde geçirmek kafi. En azından öyle olmalı.
Yataktan kalkıyoruz, annemizin çeyizinin en nadide parçalarını kendimize seçiyoruz. Mesela şöyle;
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjEU3KllEieifyih0RgtvPP36gKstH3WTu7nWfgpx7kUPufVVWfBVJPzOkra3a0jtGei6Z221MTRmgBZBCSgiu9OwI5X3XKc2sTesrFiruwcvWBu9CpxBittjgs-FwRL89cRhyphenhyphen134ef1oF/s1600/05112012.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="363" width="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjEU3KllEieifyih0RgtvPP36gKstH3WTu7nWfgpx7kUPufVVWfBVJPzOkra3a0jtGei6Z221MTRmgBZBCSgiu9OwI5X3XKc2sTesrFiruwcvWBu9CpxBittjgs-FwRL89cRhyphenhyphen134ef1oF/s400/05112012.jpg" /></a></div>
Sonra kendimize harika bir kahvaltı hazırlıyoruz. Ben kahvaltı için Twinings English Breakfast Tea, Halk Ekmek Altın Ekmek, bir parça beyaz peynir ve bir parça armut hazırladım.
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJEae-l79JvtHgJJn_ZocpVcSW3iAIbg3_jPbsbErKRT2B_W3mdfWUkCKsDxBEWziyJ8Z550lFQQlEnq9nADRTUYF0chSDQXeXpeGUSxw8G5yjjgbp6Cqqhq2WIW_kIuqwiZiN4bsncgY3/s1600/05112012%2528002%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="363" width="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJEae-l79JvtHgJJn_ZocpVcSW3iAIbg3_jPbsbErKRT2B_W3mdfWUkCKsDxBEWziyJ8Z550lFQQlEnq9nADRTUYF0chSDQXeXpeGUSxw8G5yjjgbp6Cqqhq2WIW_kIuqwiZiN4bsncgY3/s400/05112012%2528002%2529.jpg" /></a></div>
Gün içinde ise biraz ders biraz eğlence vardı. Bunun yanında sınav dönemine hazırlık olarak da odamın tüllerini elden geçirdim. Aydınlık bir oda hepimize lazım değil mi:) Breakfast Tea ve Annemin Porselenleri ile en güzel gidecek şey elbette ki Emma. İnsana on milyon bin yüz mutluluk veriyor!
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinMVapw_NLfuOMcSNci1bfY9Vcl6ZIyVvljVDK86iethfXBrjboAT31Fem1F9eQCEetK7ERoN7UJ4AWaCUNXRHQibRfqC3p_MRaW1c0rMm7phBPCR30a27LgJf6GtS1lWSTdOJpOH8rIwa/s1600/IMG_5105.JPG" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="214" width="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinMVapw_NLfuOMcSNci1bfY9Vcl6ZIyVvljVDK86iethfXBrjboAT31Fem1F9eQCEetK7ERoN7UJ4AWaCUNXRHQibRfqC3p_MRaW1c0rMm7phBPCR30a27LgJf6GtS1lWSTdOJpOH8rIwa/s320/IMG_5105.JPG" /></a></div>
Şimdi ise tiramisumu dolaba koydum, Leyla ile Mecnun'u bekliyorum. Biz L&M'cilere bugün günlerden Leyla ile Mecnun. Haftanın en mutlu günü <3 Daha sonrasında keyif kahvemi içip ders çalışmaya devam edeceğim. Hadi hayırlısı...
nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-56766469637185002502012-09-19T10:00:00.000+03:002012-09-19T10:00:12.016+03:00Dear Jane Austen<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi9kJCa_jj215rMTVFcSvqOJ75yWzcvhC1EdA_GoqEy44Ib7L0lxifCr6ttMQadi49C-uxgC_e6WPNG_EN3Ng_dGvYOewrGaMS3_PItYjL03rTXwGG5aqjfw7y3ao-8JkoZiLR-38QomwOy/s1600/jane+austen+yuzu%C4%9Fu.jpeg" imageanchor="1"><img border="0" height="306" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi9kJCa_jj215rMTVFcSvqOJ75yWzcvhC1EdA_GoqEy44Ib7L0lxifCr6ttMQadi49C-uxgC_e6WPNG_EN3Ng_dGvYOewrGaMS3_PItYjL03rTXwGG5aqjfw7y3ao-8JkoZiLR-38QomwOy/s400/jane+austen+yuzu%C4%9Fu.jpeg" width="400" /></a></div>
<br />
Jane Austen'in turkuaz tasli altin yuzugu 234,668 usdye satildi. Bu yuzuk tam bir klasik. Turkuaz tasli yuzukler osmanli kadinlari, sultanlari, cariyeleri de dahil olmak uzere pek cok kadinin simgesi olmus.
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5YMc_S-Fmu9fI-MZPntVwp3wxOlfTwt_8O72QmiqiQvc0NJjqyY0i20oPG7TXhlAfV8Srs6-e7fCKMp95lhHT1gzAnBCROQzRfJSncaRn1Tt4cOD0oyM0_Sy3Hv7wPn-xFLtYN-gyXeIF/s1600/IMG_4666.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5YMc_S-Fmu9fI-MZPntVwp3wxOlfTwt_8O72QmiqiQvc0NJjqyY0i20oPG7TXhlAfV8Srs6-e7fCKMp95lhHT1gzAnBCROQzRfJSncaRn1Tt4cOD0oyM0_Sy3Hv7wPn-xFLtYN-gyXeIF/s400/IMG_4666.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
Bu yuzugu bana annem aldi. Daha dogrusu 18 yasindayken ilk gercek is deneyimimi yasadim. Bir kafede bir ay sureyle kasiyerlik yaptim. Ilk maasim ile de bu yuzugu aldik. Her kadinin boyle bir ziyneti olmali. Hatta o kadar ki bir benzerini anneme bile aldik. Bir Jane Austen hayrani olarak bu yuzuk iki kez daha degerli.nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-55891160948929276622012-09-18T10:00:00.000+03:002012-09-18T10:00:03.382+03:00Ders Çalışma Halleri #4 / ÇaylarÇayların benim en büyük motivasyon kaynağım olduğundan daha önce de bahşetmiştim. Benim çay tercihim ülke genelimizden biraz farklı aslında. Herkes siyah çayı çay olarak algılarken benim çaylarım siyah çay dışındaki çaylardan oluşuyor. Öncelikle türkiyeden aldığım çaylardan bahsedeyim;<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHuztxd0MhuIJaYpH3_mJFx7F0aCMoAz9GgxPsk97XoflqX4Vj2KfPYzjY9wR5nj4aFaCY9bIbwf9vWtQr6ZNBhep858lNo_GYXYbdGiwQnfFm5CFmLsdEM3QC3vYnnsbKVShlr3E2pSG-/s1600/IMG_4354.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHuztxd0MhuIJaYpH3_mJFx7F0aCMoAz9GgxPsk97XoflqX4Vj2KfPYzjY9wR5nj4aFaCY9bIbwf9vWtQr6ZNBhep858lNo_GYXYbdGiwQnfFm5CFmLsdEM3QC3vYnnsbKVShlr3E2pSG-/s400/IMG_4354.JPG" width="358" /></a></div>
<br />
Poşet çaylarımı Lipton'un bu sevimli çay kutusunda saklıyorum.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPVSlVlJJEe3c12zllBtU5gDFLd7FCH39TqcC702o-sT9aqGR1n_SzYMic7iBQtSqysm9lRAthii6uWltnm54VB1QvJhc0F9RBp0cgeqY3klHapQgwilsNmpKsRYvKe_PrRnyHViTNsz_g/s1600/IMG_4370.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPVSlVlJJEe3c12zllBtU5gDFLd7FCH39TqcC702o-sT9aqGR1n_SzYMic7iBQtSqysm9lRAthii6uWltnm54VB1QvJhc0F9RBp0cgeqY3klHapQgwilsNmpKsRYvKe_PrRnyHViTNsz_g/s400/IMG_4370.JPG" width="397" /></a></div>
<br />
Doğadan - Form Kayısılı; aslında ben diyet yaparken de özel olarak form çay içmem. Ama bu çayın hem bitkisel hem meyvemsi tadı hoşuma gidiyor. Bendeki form çayının tadı çirkin olur algısını yıktı.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEickSEdMwVfUyjSs21NvQDZHDncIy2qb6wZJh1IuBfThgkdc5PEf_uv6xFPRBBAsDhJrTA6P02nXCbR6c17cjtF1PL3auR1fEvCtgLtZ1LVXyglj8UxLA_QZSenj3puQbMj0Q-DFmU5BkAQ/s1600/IMG_4372.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="390" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEickSEdMwVfUyjSs21NvQDZHDncIy2qb6wZJh1IuBfThgkdc5PEf_uv6xFPRBBAsDhJrTA6P02nXCbR6c17cjtF1PL3auR1fEvCtgLtZ1LVXyglj8UxLA_QZSenj3puQbMj0Q-DFmU5BkAQ/s400/IMG_4372.JPG" width="400" /></a></div>
Doğadan - Rezene; aslında itiraf etmek gerekirse bu çayla tanışmam biraz saçma bir şekilde oldu. Rezene bilindiği üzere bebeklerde gazı önlemek ve rahat uyumalarını sağlamak için kullanılıyor. Ben daha lisedeyken kuzenim de minik bir bebek olarak bu çayı içerken daha doğrusu içmek istemezken ben de elinden biberonu kapıp "Aaa! Çok ayıp çocuğum bak ne güzel çay, ay gerçekten güzel bu çay." diyerek tanışmıştım. Uykularımın bozulduğu, sinirlerimin de iyice gerildiği sınav dönemleri de yegane dostlarımdan biridir rezene çayı. Hafif keskin kokusu ve tadı oldukça hoş. Ama yumuşak da bir içimi var. Hani bebek olsam rezeneyi bu kadar severbilirdim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLGoegEgkve7FQCypPBxhaY7Q1uf9yqgjBx9z8f51DTkt_ER3PLSg3-fusdFFGFNpCWiwC9-c2lpGYhH1YhYM3TgWF5CpJcG5lIg_SPbehWINDmlbuGYTvuDtyITjRGQjVcqWDZj0JvKkS/s1600/IMG_4371.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLGoegEgkve7FQCypPBxhaY7Q1uf9yqgjBx9z8f51DTkt_ER3PLSg3-fusdFFGFNpCWiwC9-c2lpGYhH1YhYM3TgWF5CpJcG5lIg_SPbehWINDmlbuGYTvuDtyITjRGQjVcqWDZj0JvKkS/s400/IMG_4371.JPG" width="383" /></a></div>
<br />
Lipton - Ihlamur; Ihlamur herkes için olduğu gibi benim içinde kışın vazgeçilmez çayı. Ben ıhlamurda lipton çayı tercih ediyorum. Lipton'un ıhlamuru diğerlerinden açık ara önce gidiyor.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgy8xEGCxXKRGkog3TGOd1FXp1Kvhh9eq5HWdmL4KbQJSO7X4tubisIQUrh75Ox51dr0wYpCP3TmsT3tEAZ7Z9bI_XdUI81ldWIWEcjD2qMvg2yfImyULq4X7uhVhst4KB0bgQzhFv4h5q1/s1600/IMG_4368.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgy8xEGCxXKRGkog3TGOd1FXp1Kvhh9eq5HWdmL4KbQJSO7X4tubisIQUrh75Ox51dr0wYpCP3TmsT3tEAZ7Z9bI_XdUI81ldWIWEcjD2qMvg2yfImyULq4X7uhVhst4KB0bgQzhFv4h5q1/s400/IMG_4368.JPG" width="368" /></a></div>
<br />
Doğadan - Mate; Mateyle ben lisedeyken tanıştım. Açık ara en sevdiğim çaydır. Bir ara piyasada bulamadım, çok mutsuz dönemler geçirdim. Ama yeniden bizimle. Sanırım çay biraz revize edilmiş. Mate karışımlardan oluşan bir çay, içinde mate yaprağı, meyan kökü, rezene var. Mate zihni açan, enerji veren bir çay. Beyin aktivitelerini hızlandırdığını da okumuştum. Tam bir sabah çayı.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7gf1iQReuND0FH6sAUzY_qqU32xa3H0VxPCJsql2QsfwibprsU-CUbM4Xlo9Rl9BdxAUZ_rZrj17ZWzKnNK3pW28xWh94UH0EK2pc65VXSa-QNXalgVJ13lFjxjMnMUyRJWiChK4h4HCl/s1600/IMG_4369.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7gf1iQReuND0FH6sAUzY_qqU32xa3H0VxPCJsql2QsfwibprsU-CUbM4Xlo9Rl9BdxAUZ_rZrj17ZWzKnNK3pW28xWh94UH0EK2pc65VXSa-QNXalgVJ13lFjxjMnMUyRJWiChK4h4HCl/s400/IMG_4369.JPG" width="390" /></a></div>
<br />
Çaykur - Yeşil Çay Süzen; Eğer sade yeşil çay tercih edeceksem bu kesinlikle çaykurun yeşilçayı olur. Ama eğer limonlu yeşil çay derseniz Lipton Berrak'ın limonlusunu tek geçerim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJOs1umZ2uq7x56AZYbvcFyfHQ7ngIyYqwEV6d8i48zKsMzFU2hMFk6eubiQrYWw0fSd3fID1-mfXUyGrH69GptB2X-iTe0p1-V_R5nmLVPRi5BDw-wdGoj9GQWLjxc-0CWaF8ElQz_KbX/s1600/IMG_4357.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJOs1umZ2uq7x56AZYbvcFyfHQ7ngIyYqwEV6d8i48zKsMzFU2hMFk6eubiQrYWw0fSd3fID1-mfXUyGrH69GptB2X-iTe0p1-V_R5nmLVPRi5BDw-wdGoj9GQWLjxc-0CWaF8ElQz_KbX/s400/IMG_4357.JPG" width="340" /></a></div>
Lipton - Piramit Poşet Çay Çilekli Ahududulu; Piramit poşet çay türkiyede yeni sayılabilir. Aslında tiryakileri çok. Benim arkadaşlarım yurtdışından bunları alıp, depo yaparlardı. Ben ilk defa çilekli ahududulusunu denedim ama doğruyu söylemek gerekirse ben istediğim performansı alamadım. Daha dolu dolu bir tad beklerdim. Tam olarak çilek veya ahududu tadı alamadım. Kuşburnu yahut böğürtlen çayına daha çok benziyor. Fakat kokusu çoook güzel. :) Masam çok güzel kokuyor. :))<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaEHCW4GgKnkcDJ5GFrzEKHHpHgcycZ9a2Zrmf8JFev3Pt7jR2zqCwrT3-Z9RMiJtxFkDgSPI7VEvKQfeMtek9FC7fU7ZwaCEVtReFmdxjjpcrX4QjmJySOOuCz7eTW37iTbGFckN091ur/s1600/page.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaEHCW4GgKnkcDJ5GFrzEKHHpHgcycZ9a2Zrmf8JFev3Pt7jR2zqCwrT3-Z9RMiJtxFkDgSPI7VEvKQfeMtek9FC7fU7ZwaCEVtReFmdxjjpcrX4QjmJySOOuCz7eTW37iTbGFckN091ur/s400/page.jpg" width="333" /></a></div>
Starbucks -Chai; Starbucks'ın Chai Latte'si insana kış gelse de içsek dedirten cinsten. Bu çay sayesinde evde de benimle. Tam olarak aynı tadı yakalamak mümkün değil ama sütlü yada sade olarak da ayrıca güzel. Ben bu çayın bir benzerini Mevlevi Çayı olarak da içtim. Ama onun içinde papatya, ıhlamur ve benzeri 41 çeşit bitki vardı. Sanırım Manisa'dan gelmişti. Soğuk algınlığına, yorgunluğa, gerginliğe, rahatsız uykulara birebirdir.<br />
<br />
Şimdi sıra geldi yurt dışından gelen çaylara;<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicCUy4DcDHUvSGIu3tZfSAyFLGcagkewEjx2Mxtxx1JHrm8uDG4KayGENpibZsn9-PURgDPQFSP9dNpq1-t0iG6jvZQG_WBSHXwoR1Av18l2ujZLQ-XFngz7W68mho-pVQGBLnmcKDt7w5/s1600/cats.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicCUy4DcDHUvSGIu3tZfSAyFLGcagkewEjx2Mxtxx1JHrm8uDG4KayGENpibZsn9-PURgDPQFSP9dNpq1-t0iG6jvZQG_WBSHXwoR1Av18l2ujZLQ-XFngz7W68mho-pVQGBLnmcKDt7w5/s400/cats.jpg" width="333" /></a></div>
<br />
İnci Tanesi; yanılmıyorsam bu çaya bu isim veriliyor. Üzerinde isim yazmıyor daha doğrusu çince yazıyor, çin heyeti tarafından hediye edilmiş. Yeşil çay ve yasemini elde yuvarlayarak bu hale getirdiklerini okumuştum bir yerde. Normal poşet çaylardan çok daha güzel tadı. Chado'nunda var bu çayı fakat daha deneme imkanım olmadı. Chado genelde çok beğenilen bir çay firması denemekte fayda var. <a href="http://www.chado.com.tr/jasmine-pearls.aspx?pageID=18&PID=16http://www.chado.com.tr/jasmine-pearls.aspx?pageID=18&PID=16" target="_blank">Burada</a> benim çayımın türünden de bahsedilmiş.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTtd7m1ihH5Wjy3e5-WIcdvRykhvQgn56i3FuZbMGpBYEL3dEixKwGFxnn2bR_jZxLBYnZr_3-9uDliq5LiLEXeM2X-DzrdqhoFHOj-ZLMvV97ivft-7DwqSxTbR7jgmpU3WkIT4O9lkza/s1600/IMG_4358.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTtd7m1ihH5Wjy3e5-WIcdvRykhvQgn56i3FuZbMGpBYEL3dEixKwGFxnn2bR_jZxLBYnZr_3-9uDliq5LiLEXeM2X-DzrdqhoFHOj-ZLMvV97ivft-7DwqSxTbR7jgmpU3WkIT4O9lkza/s400/IMG_4358.JPG" width="346" /></a></div>
<br />
Gül; Ben gülü yeşil çaya, siyah çaya da kullanıyorum. Özellikle bayramlarda siyah çaya koyduğum gül oldukça beğenilir. Tek başına içenler de var ama daha hiç denemedim. Kurutulmuş gül goncasını ben <a href="http://www.berceste.com.tr/" target="_blank">Berceste</a>'den alıyorum her daim tazı oluyor. Ayrıca Mısır Çarşısı'ndan da alınabilir. Fiyatı biraz yüksek; bir kilosu 100 lira ama siz zaten o kadar almayacağınız için cüz'i bir miktara denk geliyor. Ayrıca onları küçük keseler içine koyup dolaplarıma koyduğum, hediye ettiğimde vakidir.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh26mwz252yJeA0MhRS-JNpKiXQvmalnm5CpEU4XlKqAskGD-n1Qprt4bOi_GcCGMmjNg_Th6bzq0TQbsVdtLoIzdNy8a0ErXio-yRrN5qRn2zTzRCZXLsdoqzoqRoH_c6S_jAGJnWFxFF3/s1600/catsl.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh26mwz252yJeA0MhRS-JNpKiXQvmalnm5CpEU4XlKqAskGD-n1Qprt4bOi_GcCGMmjNg_Th6bzq0TQbsVdtLoIzdNy8a0ErXio-yRrN5qRn2zTzRCZXLsdoqzoqRoH_c6S_jAGJnWFxFF3/s400/catsl.jpg" width="333" /></a></div>
<br />
Çiçekli Yeşil Çay; Bu çayın da adını bilmiyorum kutunun üzerinde hiç bir şey yazmıyor. Ama şu kutunun güzelliğine baksanıza! Hele bu güzel kuşlar. Tam hayalimdeki çin imajı. Bu çay içine gül yahut yaşemin çiçeği konularak elde dikilerek yapılıyor. Sıcak suya konulduğunda ise çiçek gibi açılıyor. Ben henüz kıyıp da denemedim. Bir de cam bir çaydanlıkta demlemek çiçeği görme açısından daha iyi olur. Chado'nun da bu çaydan var, linki ise <a href="http://www.chado.com.tr/blossom-tea---jasmine-rose.aspx?pageID=18&PID=27" target="_blank">burada</a>.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0K3G2zY8_-nt2oK4hrOLYki4UcTlrBsIfg07JcqZA7xEiwnkNsRxNg_FUfDvNEQory6ETFe6kIICKonFx3KnJBIp4CEIPLKI35Rn-cxDk9ANKWUjEOEML4CSwJmRbLainksXIW0JtQ0db/s1600/IMG_4362.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0K3G2zY8_-nt2oK4hrOLYki4UcTlrBsIfg07JcqZA7xEiwnkNsRxNg_FUfDvNEQory6ETFe6kIICKonFx3KnJBIp4CEIPLKI35Rn-cxDk9ANKWUjEOEML4CSwJmRbLainksXIW0JtQ0db/s400/IMG_4362.JPG" width="335" /></a></div>
Twinings - English Breakfast Tea; Twinings sanırım Türkiye'de de satılıyor. Ben bu çayı siyah çaydan daha çok seviyorum. Daha taze bir tadı var. Tabi bu bizim siyah çayı demleme tarzımızla da alakalı. Çayı sıcak suyun üstüne atmak gerekirken biz sıcak suyu çayın üstüne döküp çayı haşlıyoruz. Daha önce Mado'da Breakfast Tea içtiğimde tadı daha farklıydı. Sanırım o bergamutluydu.<br />
<br />
Çaylarımız şimdilik bu kadar. Ama koleksiyona yenilerini eklemek beni çok mutlu ederdi tabi. Mesela bir Japon çay seremonisine katılmayı kim istemez ki?<br />
Kahveyi çayların arasında saymıyorum. Kahve sevgim su götürmez bir gerçek. Hatta içemediğim zaman elimin ayağımın titrediği de vakidir. Her türlü kahveye varım.<br />
<br />
Peki siz neler içersiniz? Ne seversiniz?nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-29981094860297237742012-09-17T10:00:00.000+03:002012-09-17T10:00:02.592+03:00Bir Kitap Kurdunun EvladıEğer benim çocuğum olsa....<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBc3-U2ide1abFNOTd9RAUetjLg-Yiqm3fKvvS5LuauBu1lTjd0Eo377EI6EoRM1X9-h-6-aXUDj638BeB7KcwEG9Qdj4TJk2KqBiMoxJ2PqM1TUzmilcgCBKLea_Qx4tEAuBPuiNRo4gT/s1600/187954984418726523_ZXU4Z6vC_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBc3-U2ide1abFNOTd9RAUetjLg-Yiqm3fKvvS5LuauBu1lTjd0Eo377EI6EoRM1X9-h-6-aXUDj638BeB7KcwEG9Qdj4TJk2KqBiMoxJ2PqM1TUzmilcgCBKLea_Qx4tEAuBPuiNRo4gT/s400/187954984418726523_ZXU4Z6vC_c.jpg" width="373" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgW-3c8hkG7g-JM6DAHN9qJ907UpGV83Nrs8i2Wqp4kVCG1nDWjL7L0tHNWC69UTIWGsu8_-mcx_msZcEeQPyzKxwzcSQTyr5rwepgBPP0kkS_OSJ92JEj-fcwTtfsONgutCOy6SMy1xOGc/s1600/230035493437027883_HVsW7kMZ_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="262" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgW-3c8hkG7g-JM6DAHN9qJ907UpGV83Nrs8i2Wqp4kVCG1nDWjL7L0tHNWC69UTIWGsu8_-mcx_msZcEeQPyzKxwzcSQTyr5rwepgBPP0kkS_OSJ92JEj-fcwTtfsONgutCOy6SMy1xOGc/s400/230035493437027883_HVsW7kMZ_c.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: right;">
...kesinlikle böyle olurdu...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="color: #666666; font-size: x-small;">Resimler internetten alıntıdır.</span></div>
<br />nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-45515236952984895282012-09-16T10:00:00.001+03:002012-09-16T10:00:01.368+03:00Ders Çalışma Halleri #3 / MasaBugün yazacaklardan bahsedeceğiz biraz, yani yazma eşyalarımızdan. Ben farklı fakat belirli ürünleri kullanmayı severim. Genelde birbirlerinin alternatiflerini oluştururlar ama bu çerçevenin dışına da çıkmam. Size önce masamın üzerindeki kalemliklerimi anlatayım sonra ise içindekilere geçeceğiz. Masamın üstü oldukça kalabalıktır benim. Şöyle ki;<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj06MVNbm6bo2k3Hh8gI7civHPvezM4ndUQhH_33bOJPHmKh7qfZD5i-h-pwFPiKsgobAcWWQ5OkqPs8fNQPJXe-iovb8eJBhX3MmScFEm5PGcgVoi-CcjjHC3YTUXpZcyhK9EVTf1VwWaP/s1600/IMG_4659.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="238" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj06MVNbm6bo2k3Hh8gI7civHPvezM4ndUQhH_33bOJPHmKh7qfZD5i-h-pwFPiKsgobAcWWQ5OkqPs8fNQPJXe-iovb8eJBhX3MmScFEm5PGcgVoi-CcjjHC3YTUXpZcyhK9EVTf1VwWaP/s400/IMG_4659.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
Sağ taraftan itibaren; çaylarım, ciltli kitaplarım, kağıt kutum, kalem kutum, kanunlarım, nostaljik radyom, kalemliğim, tavşancığım ve arkada panom.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjwEUnPW7iXWbT4KxgN0YF6mFRni5H1Dw4cKFlkNoInPJ3tp8ZA1olL9oWnwz0fWw2tobvQY2vxS3k-Xy9dmSzkqSApYK6OeMbqMGXjh1pUjBH7UilswV3LEFqRbAsWdmahkawmBJtlpOZl/s1600/IMG_4376.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjwEUnPW7iXWbT4KxgN0YF6mFRni5H1Dw4cKFlkNoInPJ3tp8ZA1olL9oWnwz0fWw2tobvQY2vxS3k-Xy9dmSzkqSApYK6OeMbqMGXjh1pUjBH7UilswV3LEFqRbAsWdmahkawmBJtlpOZl/s400/IMG_4376.JPG" width="360" /></a></div>
<br />
Çaylarım benim okulda dersi dinlerken de, ders çalışırken de, kitap okurken de en büyük motivasyon kaynağımdır. Hatta okulda pek çok kişi tarafından termosumla tanınırım. Çaylarım üzerine uzunca bir yazı yazacağım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcGz4ovX1yvmV2qjWl1_fgDQIv8Owi50ZRejg9lQarhqeQeFjosuKx4WBBU2a7a5hIFmACCAor4ssCRvB6_fz1cMbuKJiNKO4FTo0ypvQcGbV_BVEO8gUyN3tNfPVdq2oxStxN2uVAhTZm/s1600/IMG_4663.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcGz4ovX1yvmV2qjWl1_fgDQIv8Owi50ZRejg9lQarhqeQeFjosuKx4WBBU2a7a5hIFmACCAor4ssCRvB6_fz1cMbuKJiNKO4FTo0ypvQcGbV_BVEO8gUyN3tNfPVdq2oxStxN2uVAhTZm/s400/IMG_4663.JPG" width="373" /></a></div>
<br />
Kağıt kutumda post-it'lerimi, minik not kağıtlarımı falan muhafaza ediyorum. Kutum morning glory, iki yıl önce beşiktaş kabalcıdan aldım. Onu çoook seviyorum. Gözümün önünde olması bile mutluluk veriyor bana.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6P8bAptQPCEzzpgdtO-sE5EnfmpIJEYvfFbDIRexcOMNF26bY7v8N-2BWYwXaJ4UhzprMKXiUjtDbx1dqUX43lWQz3haPyOuUyqA3ri-WuF4ldju2NG5FGTN3FxC3dCcc705rdwvHiSfg/s1600/IMG_4664.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="330" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6P8bAptQPCEzzpgdtO-sE5EnfmpIJEYvfFbDIRexcOMNF26bY7v8N-2BWYwXaJ4UhzprMKXiUjtDbx1dqUX43lWQz3haPyOuUyqA3ri-WuF4ldju2NG5FGTN3FxC3dCcc705rdwvHiSfg/s400/IMG_4664.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
Kalem kutum ise Vakko'nun çikolata kutusu aslında. İçinde kalemlerim, kalem uçlarım, silgilerim, minik ajandam ve kağıt kutuma sığmayan büyük post-itlerim duruyor.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAWrIDQ7uDgJDJWsmZjVQwcv7OhWBYQ9O5Zsd7Go8ErF3KVuNC8lOCJDrL2e1SGyjhoJKeobF8OJBUec4UyARRuQiL9b0Srrb5i1TDFmyU5ANOgNHM7N5y2w8v-Ma8qoeGzna8iSZZSiJG/s1600/IMG_4662.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="330" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAWrIDQ7uDgJDJWsmZjVQwcv7OhWBYQ9O5Zsd7Go8ErF3KVuNC8lOCJDrL2e1SGyjhoJKeobF8OJBUec4UyARRuQiL9b0Srrb5i1TDFmyU5ANOgNHM7N5y2w8v-Ma8qoeGzna8iSZZSiJG/s400/IMG_4662.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
Nostaljik radyom TRT'den. "Masanızdaki Tarih" yazıyordu kutusunda ne kadar da doğru. Ben daha önce de bu ve benzeri radyoları piyasada gördüm fakat onlar yeni model yani dijitaldi. Önündeki kumanda çalışmıyor, arkadan kumanda ediliyordu. Fakat bu radyo eski usul yalnızca iki düğmeden oluşuyor. İlki ses düğmesi ve aynı zamanda açma-kapama düğmesi, ses kısıldıkça kapanıyor. Diğeri ise frekans ayarı yapıyor. Ama benim radyomun frekansı hiç değişmez. TRT Radyo3 ben de artık alışkanlık oldu. Radyo severim ama Radyo 3'ün yeri bambaşkadır.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8T20_S3diQ8rSXFItYFpE3k926ensODdTw_V3ADTDX8b_oAnDI7H3SBVtGpDlahzJgJUuAPFRJ1qj865n6_xzcEVla_G0qv_I8giWEYTPxVBbJtAiCWunQZ_9XpR3TcxjQ1YQRzdoZU0j/s1600/IMG_4665.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8T20_S3diQ8rSXFItYFpE3k926ensODdTw_V3ADTDX8b_oAnDI7H3SBVtGpDlahzJgJUuAPFRJ1qj865n6_xzcEVla_G0qv_I8giWEYTPxVBbJtAiCWunQZ_9XpR3TcxjQ1YQRzdoZU0j/s400/IMG_4665.JPG" width="338" /></a></div>
<br />
Kanunlarımın her zaman elimin altında olması gerek, onları şimdilik açıklamayı düşünmüyorum:)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDjRrs9zI93NL9mBbzJ3-_KphmSc0P2PScxS5wVU7B28o-OulGu9uhhLDPXYdi2JbvypWUPWp6TxVZ9q1Oi4njLW69ccdJ_iOZ8t_wwSxUrhmBWacF2XOf3XyFGrgO5Fy0KKLhNTzjgvfJ/s1600/IMG_4660.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDjRrs9zI93NL9mBbzJ3-_KphmSc0P2PScxS5wVU7B28o-OulGu9uhhLDPXYdi2JbvypWUPWp6TxVZ9q1Oi4njLW69ccdJ_iOZ8t_wwSxUrhmBWacF2XOf3XyFGrgO5Fy0KKLhNTzjgvfJ/s400/IMG_4660.JPG" width="241" /></a></div>
<br />
Kalemliğim aslında bir kavanoz. Ben kavanozları çok severim. Bana her zaman estetik ve sevimli gelmişlerdir. Hele ki rengarenk kalemler ve bir parça kurdele ile dünyanın en tatlı şeyi haline geliyor. Kalemliğime Stabilo kalemlerimi, Uniball kalemlerimi, desenli kesen makaslarımı, mini cetvelimi ve kurşun kalemlerimi koyuyorum. Rengarenk çok da sevimli görünmüyor mu?<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEWynh-YSWY0ypSFumPAxFJ_a2O2PCX4PLRVxXZvw_Tr9679PcWthI0XUnZA6-K6DP8kvJXGOXTZty9vyESSTX-D5SPGi41soYH4Ct4MTKLNwmUfi38nIhPw6PB0RJVtygU8PRqgE7mkI8/s1600/12.08.12+(2).JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEWynh-YSWY0ypSFumPAxFJ_a2O2PCX4PLRVxXZvw_Tr9679PcWthI0XUnZA6-K6DP8kvJXGOXTZty9vyESSTX-D5SPGi41soYH4Ct4MTKLNwmUfi38nIhPw6PB0RJVtygU8PRqgE7mkI8/s400/12.08.12+(2).JPG" width="400" /></a></div>
<br />
Son olarak ise yeni dostum Doctor Bonny. Kendisi aramıza yeni katıldığı için henüz yeri tam belli değil ama ders çalışırken ne zaman başımı kaldırsam onu görmek beni oldukça mutlu ediyor. Doctor Bonny benim ders doktorum.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4YMnrC6EG94mN6y2bEubjCqfjz6riFXZaNu8ShoH56A2ip_LQ3PZAXf5JmCe4KyKR3ohxZYOKMMUAelk_4syDKYI77nREa2GogxX_slvZwtOElS1-LqIf1oei1eHFMQhXoIcsfTufZ0iZ/s1600/IMG_4377.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="312" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4YMnrC6EG94mN6y2bEubjCqfjz6riFXZaNu8ShoH56A2ip_LQ3PZAXf5JmCe4KyKR3ohxZYOKMMUAelk_4syDKYI77nREa2GogxX_slvZwtOElS1-LqIf1oei1eHFMQhXoIcsfTufZ0iZ/s400/IMG_4377.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
Masa bir insan çalışırken, okurken, bilgisayarla ilgilenirken onu en çok motive eden şey. O olmadan olmaz! Benim masamın ise en etkileyici kısmı arkasındaki panosu. Sevdiğim sözler, tiyatro isimleri, ders listem, içine bilet gibi eşyaları koymak için zarf, kitap ayraçlarım, ve babamın cübbesi içinde biraz sert bakışlı etkileyici resmi. Beni en çok motive eden de bu resim zaten!:))<br />
<br />
Sizleri motive eden şeyler nelerdir mesela? Bir resim, bir saat, bir içecek, kalem - kağıt?nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-46623624561058440442012-09-15T10:00:00.000+03:002012-09-15T10:00:02.921+03:00Çalıkuşu / Reşat Nuri Güntekin<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEJe7DZslvwsflFWrd4B5RVPc_oDy28Isucudkj0LuDV6yXtM6aVyI3HzgOlrM4ceW8e4VbqQM9-Pu_7K1mfi7ArS45hIGAVC841yv9CeD3lpP8R00FirL9L6Q6skYf2LjIWZKgKEZ23mp/s1600/IMG_4179.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="376" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEJe7DZslvwsflFWrd4B5RVPc_oDy28Isucudkj0LuDV6yXtM6aVyI3HzgOlrM4ceW8e4VbqQM9-Pu_7K1mfi7ArS45hIGAVC841yv9CeD3lpP8R00FirL9L6Q6skYf2LjIWZKgKEZ23mp/s400/IMG_4179.JPG" width="400" /></a></div>
<span style="color: #134f5c;">Kitap Adı : </span> Çalıkuşu<br />
<span style="color: #134f5c;">Yazar : </span> Reşat Nuri Güntekin<br />
<span style="color: #134f5c;">Yayınevi :</span> İnkılap<br />
<span style="color: #134f5c;">Sayfa Sayısı :</span> 432<br />
<span style="color: #134f5c;">Tür : </span> Roman<br />
<span style="color: #134f5c;">Alıntı :</span> "Bu çocuk bir insan değil, çalıkuşu!"<br />
"İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış. Bunu yazan şair ne kadar haklıymış."<br />
"İnsan elli sene, altmış sene, hülasa istediği kadar yorgunluktan bitap düşünceye kadar gezer, koşar,eğlenir. Sonra, gözleri tatlı bir uyku ihtiyacıyla mahmurlaşmaya başlar. O vakit bembeyaz, temiz bir yatağa uzanır. Yeni başlayan uykuların hafif sarhoşluğu içinde gülümseye gülümseye sönüp gider. Güneşe karşı parlayan beyaz mermerler üstünde kucak kucak çiçekler... O mermerlerdeki küçük yalaklardan su içmeye gelmiş bir kaç kuş... İşte ölüm denince benim gözümde böyle sevimli ve hemen hemen neşeli bir hayal uyanırdı."<br />
"Pür ateşim, açtırma benim ağzımı zinhar<br />
Zalim, beni söyletme derumda neler var."<br />
"Çalıkuşu, haydi yat artık, gece ve yorgunluk zavallı gözlerini ağrıtıyor. Seherden sana ne? Seher, ta uzaklarda uykuya ve daha başka şeylere kanmış 'sarı çiçek'lerin mesut gözlerini açacakları vakittir."<br />
" 'Kuşadası'na gider misiniz?' dedikleri vakit, birden sevinmiş, kendi kendime: 'Kuşadası benim adam, bu kadar zamandan beri aradığım saadeti, gönül rahatlığımı mutlaka orada bulacağım!' demiştim. Bu his beni aldatmamıştı. Burasını her yerden ziyade sevdim. Pek güzel bir memleket diye mi? Hayır. Kuşadası, evvelce zannettiğim gibi. Munise ile -bu sarı papağanımla- avare, yalnız bir hayat geçireceğim bir Robenson adası çıkmadı."<br />
<span style="color: #134f5c;">Arka Kapak:</span> "Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin'in en yaygın ününü kazadığı ilk romanı. Romanda, iyi eğitim görmüş bir İstanbul kızının, Anadolu'nun çeşitli köy ve kasabalarında öğretmen olarak yaşadığı serüven anlatılır. Dekorun yer yer büyük bir güç taşımasına karşın, Çalıkuşu duygusal bir sevgi öyküsüdür. Serüven yönü ağır basan bu romanda, kişilerin duygu dünyaları, ülke gerçeklerinden soyutlanmadan verilir. Çalıkuşu, her yaştan insanın rahatlıkla okuyup sevebileceği önemli romanlarımızdan biridir. Feride, güzel insanların sevgilisidir. Çalıkuşu bir ışıktır...<br />
<span style="color: #134f5c;">Puan:</span> 10<br />
<span style="color: #134f5c;">Yorum: </span> 10 yıl oldu biz bu güzel romanla tanışalı, benim okuduğum ilk uzun roman. İlk okumaya başladığım dönemlerde annemin elinde gördüğüm, ben de hayranlık oluşturan roman. Kendime en çok benzettiğim roman karakteri. Hülasa çok kıymetli benim için Çalıkuşu, Feride... Onunla dostluğumuzu, muhabbetimizi anlatmaya çok yetersiz kelimeler. "Okumak iki ruh arasında aşikane bir mülakattır." der Cemil Meriç. Bu da Feride Nizamettin ile N.Suet'in mülakatı benim için...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivinErDfAjhgRPS7UP_7PxO4YwugGNJMX-JRUpIGwrkPUGljVeCHbAwJcJVxioPERVge8eG80q3y8hGjmluvfJfbUBsGEnnL6j4QqCxsjAO4SsBHGuFN1lh-e1JUJdV9B01IeCsvfTQ7Lm/s1600/12.07.23.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="362" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivinErDfAjhgRPS7UP_7PxO4YwugGNJMX-JRUpIGwrkPUGljVeCHbAwJcJVxioPERVge8eG80q3y8hGjmluvfJfbUBsGEnnL6j4QqCxsjAO4SsBHGuFN1lh-e1JUJdV9B01IeCsvfTQ7Lm/s400/12.07.23.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bu da bir okuma hali. Ben hala 10 yıl önce aldığım Çalıkuşu'nu okuyorum, bu kitapla büyüdüm ben. Kaç kere okuduğumu, kaç kere herhangi bir yerinden açıp cümlelere daldığımı bilmiyorum. Bu da her zaman ki kitap okuma hallerimizden biri. Reşat Nuri Güntekin'nin bir erkek olarak bu denli etkileyici erkek karakterler meydana getirmesi de oldukça etkileyici...</div>
<br />nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-49858466081975268742012-09-14T10:00:00.001+03:002012-09-14T10:00:04.058+03:00Kiz Romanlari Projesi 3. AyKiz romanlari projesinde 3. ay kitaplari uzun sure once belli oldu ama ben ancak duyurabiliyorum.
1. Jane Eyre / Charlotte Bronte
2. Guvercinin Kanatlari / Henry James *
3. Bir Kadinin Potresi / Henry James
4. Masumiyet Cagi / Edith Wharton
5. Koy Evi / Edith Wharton
Ben henuz agustos ayi kitabim olan Mrs. Dalloway'i bitiremedim. Ama kararliyim, hem Mrs. Dalloway'i hem de gecen ay basladigim ve bu ayin kitabi olarak sectigim Guvercinin Kanatlarini bi-ti-re-ce-gim!!!nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-86215261724764059662012-09-13T02:53:00.000+03:002012-09-13T02:53:22.693+03:00Küçük Bir Ara4103 sayfalık bir sınav döneminin ardından yeniden merhaba:)<br />
Sınav döneminin yoğunluğu ve oluşturduğu stres yüzünden hem blogumdan uzak kaldım hem de okumalarımdan geri kaldım. Ama bunu telafi etmek için önümde harika bir tatil var. 3 yıllık hukuk öğrenciliğimden beri ilk defa tatile çıkıyorum. Artık çok bunaldım, ne kadar zor zanaatmiş öğrenci olmak.<br />
Tatil için hedefim Virginia Woolf / Mrs. Dalloway, Henry James / Güvercinin Kanatları, Oğuz Atay / Tutunamayanlar. Bu güzel kitapların hepsi başlandı fakat sınav dönemi yüzünden okunamadı. İşte önümde kooocaman bir fırsat:)<br />
<br />
Ama merak etmeyin, size her gün otomatik olarak bir post gönderilecek ve hatta gideceğim yerde internet olursa daha bile fazlasına sahip olabiliriz:)nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-26630022632626986452012-09-02T18:36:00.001+03:002012-09-02T18:36:39.018+03:00Ders Çalışma Halleri #2 / Çalışma TaktikleriTam iki haftadır hiç post girmemişim bunun 3 önemli nedeni var.<br />
1) Bütünleme haftalarım. Acı çekiyoruuummmm!!!!<br />
2) İnternetim kesikti. Çaresizlik kötü bir his.<br />
3) Bir haftadır bir an olsun eksilmeyen kronik bir baş ağrım var. Geceleri uykumdan uyandırıp ağlatacak kadar.<br />
Sonunda iki gün hiç bir şey yapmadan, panjurlarım kapalı bir şekilde odam da oturdum ve baş ağrım geçti. Beş günde üçbin sayfa gözlerimi ve beynimi çok yordu. Psikolojik olarak da kendimi iyi hissetmiyorum. Hem okul hem de özel hayatımda sıkıntularım varve etrafımdakilere bundan bahsetmekten hoşlanmıyorum. Bir kitap blogu için bu kadar özel hayat alıntısı yeter de artar değil mi?<br />
Aslında buraya özür dilemek ve durumumu beyan etmek için gelmiştim. Ama gelen yorumlardan birine cevap verirken bir de baktım ki çalışma tekniğimden bahsetmeye başlamışım. Neden bu da bir post yazısı olmasın diyiverdim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1o_bi09vHsqQfyIced-1q05CgMsGSNRyD0nq7w7Fz9vOTiLJ9VBEl5jGIKdOAIQTYwbKRB68SKJEkmS6V0yoFpEoRapT7My3zlK4S0qVHq9JEmE80zacng6rn2E0JSD1GNIjCRmqB2Hpr/s1600/11.01.21+(2).jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="362" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1o_bi09vHsqQfyIced-1q05CgMsGSNRyD0nq7w7Fz9vOTiLJ9VBEl5jGIKdOAIQTYwbKRB68SKJEkmS6V0yoFpEoRapT7My3zlK4S0qVHq9JEmE80zacng6rn2E0JSD1GNIjCRmqB2Hpr/s400/11.01.21+(2).jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="color: #666666; font-size: xx-small;">fakültemizin kütüphanesi</span></div>
<br />
Benim için de pek çok genç gibi ders çalışırken en büyük sıkıntı bilgisayar ve telefondan uzak durmak. Bir de bunun üstüne benim aşırı duygusal ve çabuk etkilenen yapım eklenince bunlar büyük sorunlar haline geliyor. Öncelikle bu son hafta telefonumu kapadım. İnternetim kesik olduğu için bilgisayarıma karşı önlem almama gerek kalmadı. Çatı katına çıktım, anneme beni çağırmamasını söyledim. Ve kulaklarıma da tıkaçlarımı taktım. Başta elbette yalnızlık çektim ama sonra bu duruma alıştım. Herşeyden uzak kalmak fikri bana şu ara çok çekici geliyor.<br />
<br />
Ben hukuk okuduğum için işim okumak ve yazmakla. Hatta o kadar çok okuyorum ki gözlerim bozuldu, baş ağrılarım kronikleşti. Bunun için ders çalışacağım ortam çok önemli. Çalışma masam da çalışırken önce masamı düzenliyorum. Ayrıca döner koltuğum olmadan masamda ders çalışmam mümkün değil. Bu koltuk bana babamdan miras dostlar, kolay vazgeçmem. Eğer çatı katındaysam orada zaten kitap okurken kullandığım sallanan koltuğum mevcut, o sallanma fiili resmen hipnoz etkisi yapıyor. Veya babamın eski hukuk kitaplarından mini bir masa yapıp halının üzerine yayılıyorum. Belki komik gelecek size ama beni ders çalışırken ve günlük hayatta en çok motive eden unsurlardan bazıları babamın masamda asılı olan cübbeli hafif çatık kaşlı gençlik resmi, dolabımın kapağında asılı olan benim müstakbel babamın eski avukatlık cübbesi ve boynumdan eksik etmediğim annemin özel zamanlarda alınmış hediye kolyeleri.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9zHLqCtzTs3r_EYFaBTodxjuyWchR0dAPDjOwaekfJVrBPemD0HChg5HsB-mIjUAfw1YmtieGZIS201FbhMRt9UoEl6xHqg5OwoSUCuVdRVvoyuunTOErTHM-RXj9wIdhyphenhyphen7vTka6XFCnq/s1600/12.07.15.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9zHLqCtzTs3r_EYFaBTodxjuyWchR0dAPDjOwaekfJVrBPemD0HChg5HsB-mIjUAfw1YmtieGZIS201FbhMRt9UoEl6xHqg5OwoSUCuVdRVvoyuunTOErTHM-RXj9wIdhyphenhyphen7vTka6XFCnq/s400/12.07.15.JPG" width="246" /></a></div>
<br />
Ders çalışırken içecek bir şeyler tüketmek, kahveli draje yemek, okunan sayfa-kalan sayfa oranına bakarak ders çalışmak benim çok sık kullandığım yöntemler. Okulda da sürekli bir termosla dolaşırım, birşeyler içmeden ders dinlemek bana çok zor geliyor. Kahve-Yeşil Çay gibi içecekler beni uyanık tutuyor. Sınav dönemlerinde masadan kalmamak için genelde mini popkek veya balık kraker tüketiyorum. Pancake/Krep hamurumu önceden hazırlayıp dolaba koyuyorum. Yarım litre hamur bana üç gün gidiyor, dolapta hiç bir şey de olmuyor. Sabah hızlı bir kahvaltı, yemeklerde ise eğer evde yemek yoksa peynirli makarna favorimdir. Canım çekti bak şimdi. Şimdilik bunlar benim ders çalışma taktiklerim. Sizlerin nelerdir merak ederim?<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-wLlhY9E0vCx0npwGLDsQPd0ycSB4tzluUFYSrvgVGPrCE2C0q6lv0Vvwle1cz13GrvhKxT21AcTX0VMHg2O6pyqT5Pn6FRIpdymLpvbVT0MZrWih1G8XqAvOmH7Iw1WnS03PSnUduztb/s1600/11.08.24.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-wLlhY9E0vCx0npwGLDsQPd0ycSB4tzluUFYSrvgVGPrCE2C0q6lv0Vvwle1cz13GrvhKxT21AcTX0VMHg2O6pyqT5Pn6FRIpdymLpvbVT0MZrWih1G8XqAvOmH7Iw1WnS03PSnUduztb/s320/11.08.24.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Örneğin dersteyken dikkatim böylece dağılabiliyor, bu kadar sıkılabiliyorum.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGftSd1MP9fNrjGOw7QG9sfqwzPM7oZpjqdpdBsMFlZCuHnxMm2m1mpdxha4moyV-zmaelPpx-Vbg_mKM1MyTMOgwyXAauhjLOleeyA9xNsaXa0UvnXdr5PFVpovHe5tVAKOK01zSzVgKT/s1600/11.01.18.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="290" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGftSd1MP9fNrjGOw7QG9sfqwzPM7oZpjqdpdBsMFlZCuHnxMm2m1mpdxha4moyV-zmaelPpx-Vbg_mKM1MyTMOgwyXAauhjLOleeyA9xNsaXa0UvnXdr5PFVpovHe5tVAKOK01zSzVgKT/s320/11.01.18.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Bu da arkadaşımın evindeki sabah kahvaltımız, sınavdan önceki son tekrar hali.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCcmF4b7j0uGdtMyRpAMY9Dp_ZKpUZWPV-F6XdTrOPTpCV_yuXd5zW4ZV2_qDHOluQr6pntswkK-1U4JZzuo0SB8vFdAxrDcmitFEBp9T5BpdTHbWXvKb0Mnzp66e0kEP3k9cZUb5ioXAY/s1600/11.01.19.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="290" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCcmF4b7j0uGdtMyRpAMY9Dp_ZKpUZWPV-F6XdTrOPTpCV_yuXd5zW4ZV2_qDHOluQr6pntswkK-1U4JZzuo0SB8vFdAxrDcmitFEBp9T5BpdTHbWXvKb0Mnzp66e0kEP3k9cZUb5ioXAY/s320/11.01.19.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Bu da arkadaşımın evindeki bana tahsis edilen masam, her ne kadar 2 yıl öncesine de ait olsa tarzımla ilgili fikir vermeye yeter.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgj-F8cnVUG2bU5TGTBMCIovnii6WARj6INN44s-L6a09j11hnD6edP2Tm_tiU0yx9Y8T2K6nQOM_mtNaVtqjvd0PVmgrbeA2rJ_dTWssMESXpwcFmK5UXVtTdQ2Q_NrJhbgIeKVT0fuLbI/s1600/10.10.22.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="307" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgj-F8cnVUG2bU5TGTBMCIovnii6WARj6INN44s-L6a09j11hnD6edP2Tm_tiU0yx9Y8T2K6nQOM_mtNaVtqjvd0PVmgrbeA2rJ_dTWssMESXpwcFmK5UXVtTdQ2Q_NrJhbgIeKVT0fuLbI/s320/10.10.22.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
İkinci sınıf kitaplarımın bir kısmı, o yıl oldukça korkutmuşlardı beni. Kitaplarım her yıl daha da kalınlaşıyor:/</div>
<br />nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-87573266824728072182012-08-18T19:06:00.001+03:002012-08-18T19:06:52.514+03:00Ders Çalışma Halleri #1<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvyGzmwgZl_1zV8mgHwibvLc2wuLj7hcFwrikQnSrhMjOHbIjbpIB-KIZKfxpm9eOcBaJByX_cjC_59GyVhy1jptvlQaJvF0rxT2o1CzczywEMTOSzKGMGvJI8zymhLj8fE-HWZEgRbxLZ/s1600/12.08.13.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="362" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvyGzmwgZl_1zV8mgHwibvLc2wuLj7hcFwrikQnSrhMjOHbIjbpIB-KIZKfxpm9eOcBaJByX_cjC_59GyVhy1jptvlQaJvF0rxT2o1CzczywEMTOSzKGMGvJI8zymhLj8fE-HWZEgRbxLZ/s400/12.08.13.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
Bu da bir ders çalışma hali, ders çalışırken konsantre olmamızı sağlıyor şekerler. Elleri dert görmesin. Görüldüğü üzere ben ders çalışırken çok renkli kalem kullanmıyorum, kırmızı ve mavi başlık için ve de siyah kalem. Ders çalışırken genelde bir dersin kitabı bir de ders notu bulunur yanımda önce ikisini de ayrı ayrı okuyup altlarını çizer sonra da bütün bu bilgileri defterimde özetlerim. Hukuk zor.<br />
Bu bayram hedefim bissürü şeker biriktirip sonra da hepsini ders çalışırken yemek zira bayramdan sonra iki hafta bütünlemelerim var. Bu bayram ders çalışmak, teyzem ve çocuklarıyla vakit geçirmek(kendileri sırf beni bayramda yalnız bırakmamak için 12 saatlik yoldan geldiler) ve elbette anneme yardım edip misafir ağırlamakla geçecek. Çooook çalışmam lazım yani çoooook!nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-27172473620117388112012-08-18T13:23:00.000+03:002012-08-18T13:23:19.212+03:00Bir Halk HikayesiBayram öncesi size manili bir halk hikayesi sunmak istiyorum. Ben bunu Gül Abla'mdan öğrendim. Kendisinde daha ne marifetler var. Bu hikayeyi babam da biliyor. Sözlü sanatımızın söylenegelmiş hikayelerinden. Yüzünün akıyla çıkmak deyimi de buradan geliyormuş.<br />
"Yüz koyunlu ağanın çobanı bir gün otlaktan yalnızca bir koyunla geri döner. Başlar hesabı vermeye;<br />
Gök patladı, yer çatladı,<br />
Yetmişinin ödü patladı<br />
Onunu verdim kasaba<br />
Onunu hiç katma hesaba<br />
Kayadan uçtu baştoklu (baş toklu sürüye liderlik eden koçmuş, tok da boynuzu)<br />
Ardı sıra gitti beş toklu<br />
Dün öldü ikisi<br />
İşte bugünkinin derisi"<br />
Bunu duyan ağa çok sinirlenir ve elinde bulunan bir teneke yoğurdu çobanın başından aşağı döker."<br />
Böylece hesabı veren çoban yüzünün akıyla işin altından kalkmış olur.<br />
Gökten üç elma düşer biri sana, biri bana, biri hayır sever Ali Dede'ye. Dede eker büyütür, bir bahçe elması olur, bayram bu bayram diyip dağıtır çocuklara. Sakın öyle sadece sanmayın ha! Elma şekeri onun ki, bir başka masal da bu dedenin ki.<br />
İyi bayramlar!!!nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-13572781468389652902012-08-18T02:33:00.000+03:002012-08-18T02:33:23.879+03:00Son Günlerde BenSon günlerde ben çok ders çalışıyorum. Daha doğrusu çalışıyordum hatta o kadar ki iki hafta mütemadiyen ders çalışmaktan ve aynı pozisyonda yazmaktan boynum tutuldu. Fakat bugün itibariyle sınavlarım bitmiş, bayram sevinci ile kaplanmış durumdayım. Bu da balık kraker sanatı! Balık krakerle eğlenmekten daha güzeli varsa bunu Leyla ile Mecnun'la yapmaktır;)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjF_kDrcVDOlRhB4UXacUpy1LzkvraW-iB8SbCcl8FwMgSAUDgt4qmRyfCZQRXRCeZ6LBd8sSVA6vxuPeLyD6YiyhyoXrKOMpd0R0_rHlFV98VrpFBYDCOmLG3IzkkHsU_axzzHLz_EHy2h/s1600/IMG_4455.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjF_kDrcVDOlRhB4UXacUpy1LzkvraW-iB8SbCcl8FwMgSAUDgt4qmRyfCZQRXRCeZ6LBd8sSVA6vxuPeLyD6YiyhyoXrKOMpd0R0_rHlFV98VrpFBYDCOmLG3IzkkHsU_axzzHLz_EHy2h/s400/IMG_4455.JPG" width="400" /></a></div>
Gece kuşu olmanın en kötü yanı fotoğraf çekerken yeterli ışığınızın olmaması hele de fotoğraf dersleri alan biri olarak vicdanım oldukça sızlıyor. Ama şu sınav dönemini hallettikten ve fotoğraf kabiliyetimi ilerlettikten sonra çok mutlu fotoğraflarda buluşacağız.<br />
<br />
Onmilyonyüzbin Balık Kraker Mutluluğu!!!nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-74894802176912803592012-08-16T14:39:00.001+03:002012-08-16T14:39:57.528+03:00Müşfik Kenter'i KaybettikUsta tiyatrocu Müşfik Kenter'i kaybettik. O dinlendirici, huzur veren sesi... Paylaşmak istedim bunu. Ama yazılacaklar çok eksik bence. Ben ölümleri sevmem, hele ki yeri doldurulamayacaklarsa gidenler...<br />
<br />
Müşfik Kenter'i en çok anlattığı masallar, hikayelerle sevdim ben. La Fontaine masallarını dinledim ondan ve nicelerini. Son bir masal daha dinleyelim mi?<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/I1NidKhCFqk?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
Bir de çok sevdiğim şiiiri dinleyelim ondan...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/M0RHclRKCeI?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="text-align: start;">"İnsan elli sene, altmış sene, hülasa istediği kadar yorgunluktan bitap düşünceye kadar gezer, koşar,eğlenir. Sonra, gözleri tatlı bir uyku ihtiyacıyla mahmurlaşmaya başlar. O vakit bembeyaz, temiz bir yatağa uzanır. Yeni başlayan uykuların hafif sarhoşluğu içinde gülümseye gülümseye sönüp gider. Güneşe karşı parlayan beyaz mermerler üstünde kucak kucak çiçekler... O mermerlerdeki küçük yalaklardan su içmeye gelmiş bir kaç kuş... İşte ölüm denince benim gözümde böyle sevimli ve hemen hemen neşeli bir hayal uyanırdı."- Çalıkuşu</span></div>
<br />nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-50086867645517969332012-08-14T19:06:00.001+03:002012-08-14T19:07:13.697+03:00Yedinci Gün / İhsan Oktay AnarAz önce twitter'da gezinirken, İletişim Yayınları'nın harika haberini gördüm! İhsan Oktay Anar'ın yeni çıkacak kitabı Yedinci Gün'ün kapağının resmini yayınlamışlar;<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxtBCR1gN_Jjg1nD1EabPN8IF5grgcCytn5H-VDriGTMP88u7Kt849hZu_4fOxp3KURV-DMZ3vCeBqQmZMjB-V0tqQBI_QMkilPiZqsEPNqFkFKJLgs5HSRjxdaBBubQAGcwf60NkJ8kWO/s1600/636995233.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="282" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxtBCR1gN_Jjg1nD1EabPN8IF5grgcCytn5H-VDriGTMP88u7Kt849hZu_4fOxp3KURV-DMZ3vCeBqQmZMjB-V0tqQBI_QMkilPiZqsEPNqFkFKJLgs5HSRjxdaBBubQAGcwf60NkJ8kWO/s400/636995233.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Tanıtım yazısının ilk cümlesi Anar'ın bütün eserlerindeki büyülü hikayeyi çok net bir biçimde anlatıyor; "Çizgilerin kürelere, zamanın sonsuzluğa, sonsuzlukların da hayallere dönüştüğü bir hikayedir bu..."</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
İletişim Yayınları twitter adresi; <a href="https://twitter.com/iletisimyayin">https://twitter.com/iletisimyayin</a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Resmin adresi ise; <a href="http://twitpic.com/aj90o1">http://twitpic.com/aj90o1</a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
İhsan Oktay Anar, Ege Üniversitesi Felsefe bölümünde öğretim görevlisi. Kendisi bir Felsefe doktoru ve bence bunu çok güzel içselleştirmiş. Felsefeye her zaman ilgim vardı, en sevdiğim eserlerden biri Sofie'nin dünyasıdır ama Anar hocanın eserleri benim felsefeye bakışıma bambaşka bir açı getirdi. Puslu Kıtalar Atlası'nı yine çok sevdiğim bir dostum tavsiye etmişti, ÖSS dönemini atlatınca tadını çıkararak okumamı söylemişti. Ben de aynen öyle yaptım, sınav biter bitmez elime aldım ve o zamandan beni Anar hocanın eserlerini hiç bırakamadım. İlk kitabı Puslu Kıtalar Atlası Galata Kulesinden başlar, benim hikayemde çok kıymetli bir yeri var bu kitapların.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Yeni kitap hepimize sonsuzlukların kapısını açsın ve hayallerimizi o kapıdan geçirsin. Bir teşekkür de bu haber ve kapakla bizi mutlu eden İletişim Yayınlarına gelsin :)</div>
nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-81547930970634156922012-08-14T09:30:00.000+03:002012-08-14T09:30:03.548+03:00Boyalı Kırlangıç / İhmal AmcaDaha önce <a href="http://birmucizedirkitap.blogspot.com/2012/08/alsveris-2-nisantas-citys-d.html" target="_blank">bu yazımda</a> Can ile D&R'ın birlikte yürüttüğü kampanyadan bu kitabı aldığımdan bahsetmiştim. İşte yazısı;<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMMQaJy7_4rXSe9wdV84o544DF4zymTRCfmdgkND59n31sVnBIAx1FnAv5czj93oMIB_oe4x61TW1R793MzI9hyphenhyphenHHNNLEYGc49syRqJlgO0jPC1xkTPuAc4zmaCtHNVtjP6Quu2tR1dQDa/s1600/IMG_4066.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMMQaJy7_4rXSe9wdV84o544DF4zymTRCfmdgkND59n31sVnBIAx1FnAv5czj93oMIB_oe4x61TW1R793MzI9hyphenhyphenHHNNLEYGc49syRqJlgO0jPC1xkTPuAc4zmaCtHNVtjP6Quu2tR1dQDa/s400/IMG_4066.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
<span style="color: #073763;">Kitap Adı </span><span style="color: #134f5c;">:</span> Boyalı Kırlangıç<br />
<span style="color: #073763;">Yazar : </span> İhmal Amca<br />
<span style="color: #073763;">Resimleyen :</span> Turgut Keskin<br />
<span style="color: #073763;">Yayınevi :</span> Can Çocuk<br />
<span style="color: #073763;">Tür :</span> Masal<br />
<span style="color: #073763;">Sayfa Sayısı :</span> 98<br />
<span style="color: #073763;">Arka Kapak :</span> Masal yazmaya, Nazım Hikmet'in 'Sevdalı Bulut' masalını onun sesinden dinleyerek başlayan İhmal Amca, Türkiye'nin en büyük masalcılarından birisidir. Bu kitabında, Doğa'ya yapılan haksızlıkları ve kötülükleri kınıyor. Boyalı Kırlangıç'tan Timsah Kuşu'na, Konuşan Sığırcık'tan Bulutlar'a kadar tüm Doğa'yla arkadaş olmaya hazır mısınız? Sizinle tanışmak için can atıyorlar.<span style="color: #073763;">Alıntı :</span> "Çocuklar, 'Bak, gördün mü?' demişler Doğa Ana'ya. 'Bizim böyle insanlarımız da var işte. Sen umudunu kesme iyi insanlardan, hiç kesme. Çok iş var daha iyilerde.' 'Ben de zaten onlara güveniyorum ya.' diye yanıtlamış Doğa Ana.<br />
"Bir derviş gelmiş 'Hak' demiş<br />
Kapıyı vurup 'Tak' demiş<br />
Kınalı parmaklı kız çıkmış<br />
'Evde kimse yok,' demiş.<br />
'Evde kimse yok, ise<br />
Narın da turuncun da çok ise <br />
Bana azıcık ver,' demiş<br />
'Dede kalk git işine<br />
Düşme benim peşime<br />
Akşam babam gelirse<br />
Hem seni döver hem beni'<br />
<span style="color: #073763;">Yorum :</span> Arka kapak yazısında da belirtildiği gibi İhmal AMca bir Nazım Hikmet hayranı, hatta bir hikayesi sırf ona adanmış. İşte o hikayeden bir bölüm; "Tam o sırada, gökyüzünün mavisinde, kıvırcık altın saçlı, devlerin en iyilerinden mavi gözlü bir dev görünmüş. Ozanların en ulularından, en ölümsüzlerinden Nazım Hikmet'miş."<br />
Kitabın en mutlu edici noktası ise kitabın sonundaki bir dilek; "okumaktan hiç vazgeçmemen dileğiyle"<br />
Ben bu kitapta en çok "Müziği Seven Çocuk" ve "İpin Ucunu Kaçıran Masal" hikayelerini sevdim...<br />
<br />
Okumaktan hiç vazgeçmemek dileğiyle... :)<br />
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: xx-small; line-height: 14px;">Bu acemi blogger’a birkaç kelimede olsa yorum bırakırsanız çok sevinirim. Yapıcı eleştirileri kim sevmez ki?</span>nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-83491575265756955072012-08-13T14:34:00.000+03:002012-08-13T14:34:29.954+03:00Alışveriş #4 / Kadıköy KabalcıKabalcı'ya ilk ziyaretimde pek bir şey alamamıştım. Aslında şimdi farkediyorum ki bunun sebebi alınacak pek de fazla ihtiyacım olmamasıydı. Halen de öyle ikinci kabalcı alışverişimde de yine pek fazla bir şey almadım. Alışveriş sepetimdekiler; iki tane Morning Glory çizgili defter, bir tane Morning Glory aylık çalışma planlayıcısı, bir tane sticker.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtw3mn5ZXt8yAyBTzx2rQ8Vyf_tWJUloeafKi3nmT0PcPYZHeSS6yHnXwXNbx0KScdw8OT-ZhxPrmhpfvcjAfGYO-59WM_mA7SAsP5jRzWqEM7i2OP1EdVZcPPN5O3dI4wyzJMVRkp8p08/s1600/IMG_4085.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtw3mn5ZXt8yAyBTzx2rQ8Vyf_tWJUloeafKi3nmT0PcPYZHeSS6yHnXwXNbx0KScdw8OT-ZhxPrmhpfvcjAfGYO-59WM_mA7SAsP5jRzWqEM7i2OP1EdVZcPPN5O3dI4wyzJMVRkp8p08/s400/IMG_4085.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
Önce Morning Glory defterleri inceleyerek başlayalım. Benim bu defterlere karşı zaafım var. Elimde henüz 10 tane hiç kullanılmamış defter var. Bir taraftan da kullanmaya kıyamıyorum. Ama ben kayıt tutmayı çok seven biriyim kitaplarımın, gittiğim filmlerin, kitaplarımın, seyahatlerimin, geçirdiğim güzel günlerin, hislerimin, uydurduğum hikayelerin, edebi alıntıların vb. hepsinin kendi defterleri var. Ve Morning Glory defterler kayıt tutmak için harikalar.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzlnuHfL8kxww8E97mEIR7E9WeLKj4DytB1NbbTL1yslCrvps4VsPWoL7yvI7-AImL5HWzUQG19ExTVQwhp7yo8SgDrunNDRq0Lzs9KxXCE2kgCWhN-_EfnMfJZjLpczbIeYaa36vlarOX/s1600/IMG_4088.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzlnuHfL8kxww8E97mEIR7E9WeLKj4DytB1NbbTL1yslCrvps4VsPWoL7yvI7-AImL5HWzUQG19ExTVQwhp7yo8SgDrunNDRq0Lzs9KxXCE2kgCWhN-_EfnMfJZjLpczbIeYaa36vlarOX/s400/IMG_4088.JPG" width="400" /></a></div>
Mavi defterin böyle bir kapağı var, resim çok net değil ama en azından bir fikir verebilir.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPfKAqAYUu_MLyTye-f294X4jMqKubLXboA_vtu4UvrZ1vB1NXffvWrxE1Gh0R0pqhX6WiJuJxDgAIJU0sbdmQjZFucPNYA245EKYSZvhJZ3OW3qw9JizJfCfOJTeCSZgl6nK_EiicFsMr/s1600/IMG_4089.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPfKAqAYUu_MLyTye-f294X4jMqKubLXboA_vtu4UvrZ1vB1NXffvWrxE1Gh0R0pqhX6WiJuJxDgAIJU0sbdmQjZFucPNYA245EKYSZvhJZ3OW3qw9JizJfCfOJTeCSZgl6nK_EiicFsMr/s400/IMG_4089.JPG" width="400" /></a></div>
Yeşil defterim ise ayrı bir güzel!<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgq95zCoSJOCUbVMdOvVbZN3M9Y-EdkSCexH1b38iO6WlcvDpIC7OFvnM5saUgkHlbWDMlFKSJuweRBpLCnAeJH1SO4e__oDzc-INDj6NlNtnPruKxKMRs_nhVm5YOopQ0jZHuT-wbkglQk/s1600/IMG_4096.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgq95zCoSJOCUbVMdOvVbZN3M9Y-EdkSCexH1b38iO6WlcvDpIC7OFvnM5saUgkHlbWDMlFKSJuweRBpLCnAeJH1SO4e__oDzc-INDj6NlNtnPruKxKMRs_nhVm5YOopQ0jZHuT-wbkglQk/s400/IMG_4096.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
Şu güzel müzik defterine bakar mısınız? İnsanı müziğe daha da bi'teşvik etmiyor mu? Morning Glory defterlerin hepsi birer tasarım harikası. Sırf kapakları için bile koleksiyon oluşturulabilir, karşı koymak imkansız!<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhof8zZxfcjtLMsXtabublMoWip5HB8AFHJkNqJaiF0EU_0eDm2-2YiIdWNU3pxwvvxoNUX_2QTHxk4l29WfJ03OXuYScfymqJBsMqPnn3c0pKZ2Nc4tObSAxIy9BghxOV-4hBYbrMbv6Bf/s1600/IMG_4098.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhof8zZxfcjtLMsXtabublMoWip5HB8AFHJkNqJaiF0EU_0eDm2-2YiIdWNU3pxwvvxoNUX_2QTHxk4l29WfJ03OXuYScfymqJBsMqPnn3c0pKZ2Nc4tObSAxIy9BghxOV-4hBYbrMbv6Bf/s400/IMG_4098.JPG" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bu de tiyatro defterimden bir sayfa, ileri de daha detaylı inceleyeceğiz, şimdilik küçük bir ip ucu...</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiN_ytzDpdIoCj67RiJx1hDA6rx9pcp2b1SS5Z83DdW7Kczacx6uM-n0C6RLggG4fC53ULk_V6DKCg1yBazyr_H5CKk-b21Oeci9o1f9TmrCf3xkJHrYGDwzl3OO9EssGIj9NJtwLYLQGi4/s1600/IMG_4080.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="368" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiN_ytzDpdIoCj67RiJx1hDA6rx9pcp2b1SS5Z83DdW7Kczacx6uM-n0C6RLggG4fC53ULk_V6DKCg1yBazyr_H5CKk-b21Oeci9o1f9TmrCf3xkJHrYGDwzl3OO9EssGIj9NJtwLYLQGi4/s400/IMG_4080.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
1 aylık çalışma planlayıcısı sınav dönemleri için harika! İçinde sınav tablosu, sınav konuları, ders çizelgesi, aylık planlayıcı ve çok kapsamlı bir günlük planlayıcı var. Özellikle ÖSS gibi sınavlar için deneme sınavlarının kayıtları için tablolar da mevcut.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYIPQ-OtEBKA_n9BasLlijPVZWYQPxyOhlVdT0_OJ9khUDLsaAiXy4NLr3OGLdblU48lVJ0bXPlhO49hON5h1mIeQq0tPYtRZCw81BmpcHUv2EHK8E8tYzYdz-S77vjD3zY167_aAdzqo6/s1600/IMG_4082.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYIPQ-OtEBKA_n9BasLlijPVZWYQPxyOhlVdT0_OJ9khUDLsaAiXy4NLr3OGLdblU48lVJ0bXPlhO49hON5h1mIeQq0tPYtRZCw81BmpcHUv2EHK8E8tYzYdz-S77vjD3zY167_aAdzqo6/s400/IMG_4082.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
Ben şuan bunu kullanıyorum. son gittiğimde Beşiktaş Kabalcı'da halen olduğunu görmüştüm. Bu defterlerden her zaman kenarda bir tane bulundurmanın faydası olduğuna da inanıyorum. Ben bu defteri farklı farklı dönemlerde kullandım, defter tamamen bitmedi, içimdekleri kafama göre revize ederek kullanmaya deva ediyorum. Bu defterin tek kötü yanı ana başlıklar haricinde içindekilerin korece olması. Morning Glory'nin bunun gibi pek çok temalı defteri var, yine daha önce arkadaşıma hediye olarak aldığım bir aylık ajanda, kelime defterleri, alışveriş listesi defterleri hatta bakkal defterleri bile mevcut. Morning glory'nin mini defterleri ise ayrı bir yazı konusu. Defterlerimi ayrı bir yazıda daha detaylı inceleyeceğim için şimdilik bu bölüme son veriyorum. Ama son olarak bir de çalışma planlayıcısının içinden günlük plan sayfası göstermek istiyorum size;<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhRYg_QS6xp7bS1akU7IQ8QRi51xlImDygS1JEiB_uwZHZgG2w2mX_ABQ8EM13p8nWiD-nP1ek57zx_1mntqMDJ7tFzUG2E6auHYKIkCI6qIvRcieEU_CW49mQXm3dfYMNh_pFIUlpoGs5K/s1600/IMG_4427.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhRYg_QS6xp7bS1akU7IQ8QRi51xlImDygS1JEiB_uwZHZgG2w2mX_ABQ8EM13p8nWiD-nP1ek57zx_1mntqMDJ7tFzUG2E6auHYKIkCI6qIvRcieEU_CW49mQXm3dfYMNh_pFIUlpoGs5K/s400/IMG_4427.JPG" width="246" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSAqPe4mDcAsWpguCSO7TZZyBJZItHZtiKD2cqY6gqHLjwacIr0ascHz2xUo-Oy5yvU6k0zZqFVOCHUxZL8Yl4dV0-DHTJc2vzAGQmS9j4ne31bJ55SDiHYV2Ot0JySUEXnSbE9HLBKcQt/s1600/IMG_4078.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSAqPe4mDcAsWpguCSO7TZZyBJZItHZtiKD2cqY6gqHLjwacIr0ascHz2xUo-Oy5yvU6k0zZqFVOCHUxZL8Yl4dV0-DHTJc2vzAGQmS9j4ne31bJ55SDiHYV2Ot0JySUEXnSbE9HLBKcQt/s320/IMG_4078.JPG" width="286" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Gelelim sticker'a, ben böyle diyorum ama üstünde marking yazıyor, yani işaretleme için. Dokusu normal kağıt gibi bunun içinde yazı yazarken kolaylık sağlayacaktır. Ben bunları mektup kapaklarına mühür yapmak için aldım. Çok sevimli olacaklarını umuyorum.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Biz hep buralardayız, yine bekleriz...</div>
<br />nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-34859619026096125232012-08-13T00:16:00.000+03:002012-08-13T14:35:29.111+03:00Alışveriş #3 / İkea<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjrADyE-QfTtbyBbAuHW8kG-nvemgWRz-tF0C6CuheHlRrayshiDEI-w1hIJm76t9l_vvWqs683oYnjhvx21Tkp8FePF7h5l9nVGduC_KenjvqLJBZzLxwCSXe_ZasRrPaqUAc31SVWC1tI/s1600/wsx.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjrADyE-QfTtbyBbAuHW8kG-nvemgWRz-tF0C6CuheHlRrayshiDEI-w1hIJm76t9l_vvWqs683oYnjhvx21Tkp8FePF7h5l9nVGduC_KenjvqLJBZzLxwCSXe_ZasRrPaqUAc31SVWC1tI/s400/wsx.JPG" width="400" /></a></div>
Yeni masa arkadaşımla tanışın. Artık kendisi bana ders çalışırken eşlik ediyor. Şunun sevimliliğine güzelliğine bakar mısınız?! Sözlük üstüne resim çalışmalarını pek çok blogda gördüm, oldukça da sevdim. Bugün bu sevimli tavşanı hem de fesiyle birlikte İkea'da görünce dayanamadım. Çok sevdim, hemen aldım. Aslında 5'li halde, kartpostal olarak satılıyorlar. Ama tavşanımın kardeşleri başka bir projenin parçası oldukları için onlara şimdilik burada yer vermiyorum. 5'li set 3.99 tl, içinde kedi, ayı, suaslanı, tavşancık ve baykuş kartpostalları var. Ayrıca kelebek, boya temalı setler de mevcut. Ben Ümraniye İkea'dan aldım. Çerçeve de yine İkea'dan fiyatı yanılmıyorsam 5,99, üçlü set halinde. Çok kaliteli değil ama benim yatak odama uyum sağlıyor ve kullanımı çok pratik bir ürün. Ayrıca kendin yap, D.I.Y. çalışmaları içinde oldukça uygun.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiV9SRZaKG4uCaTLtw-8FZ5Cg-5BUUSRMt8UZHMogqz6E6H3UErs_rNxVxBucsYpiYTTXwVi5rUkwqi6LVxEp4M4vjSzz_1IRMqcoKv7_aspd7RUAvwdP2IaLoCQ7L9Nbi58HbjY0U-3wrR/s1600/IMG_4414.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiV9SRZaKG4uCaTLtw-8FZ5Cg-5BUUSRMt8UZHMogqz6E6H3UErs_rNxVxBucsYpiYTTXwVi5rUkwqi6LVxEp4M4vjSzz_1IRMqcoKv7_aspd7RUAvwdP2IaLoCQ7L9Nbi58HbjY0U-3wrR/s400/IMG_4414.JPG" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Ben otantik şeyleri sevdiğimi sürekli dile getiriyorum. Ama fes sevdam daha farklı bir nedene dayanıyor. Ben bir Doctor Who hayranıyım. Özellike David Tennant ve Matt Smith favorilerim. O heyecan dolu, çocuksu, hareketli halleri bana içimdeki yaşama sevincini hatırlatan cinsten. İşte mini bir video; Fezzes are cool! Sezon 5 Bölüm 13</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span id="goog_738610059"></span><span id="goog_738610060"></span><br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/bvWYw0CnuSI?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-59874566007957679392012-08-11T23:51:00.001+03:002012-08-11T23:53:52.968+03:00Dinlediklerimiz #1 / Benim Hala Umudum VarOkuduklarımız kadar, dinlediklerimiz de okuma serüvenimizin bir parçası. Ben bu şarkıyı bir gün dinlemesem hasta olurum. Ne zaman yalnızlık paranoyası hastalığına tutulsam, ne zaman ümitsiz kalsam, ne zaman ağlasam dilimden dökülür. Bazı şarkılar iyi ki varlar...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/QCmFTr9N3q0?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-35676135145900134902012-08-11T21:59:00.001+03:002012-08-11T21:59:08.453+03:00Alışveriş #2 / Nişantaşı City's D&RD&R her kitap ve kırtasiye tutkunu için olduğu gibi benim içinde bir cennet. Genelde girdiğimde kendimi kaybediyorum ve bu seferde yine farklı olmadı. Aslında bu sefer kendimi çok zorlamadan daha önce aklıma kaydettiğim bir kaç ürünü aldım. Alışverişimi Nişantaşı City'sden yaptım ama diğer D&R'larda da kolayca bulunabilecek ürünler aldıklarım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgP-tPsvX-umJZxwSPQcIWeeKJmorNUMPALtIsiYwX1Vp46Jr8cDgIulh3e1Pxkr7L5c_QNMPY-U6kQNGtMLHiybm3MF-oQgr62oPHqU0MJ0JI3RvGjAAIw46xghd2dJM4FueIlZ7C_CIax/s1600/IMG_4067.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgP-tPsvX-umJZxwSPQcIWeeKJmorNUMPALtIsiYwX1Vp46Jr8cDgIulh3e1Pxkr7L5c_QNMPY-U6kQNGtMLHiybm3MF-oQgr62oPHqU0MJ0JI3RvGjAAIw46xghd2dJM4FueIlZ7C_CIax/s400/IMG_4067.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
Deffter markasının film afişi defterlerini duymayan kalmadı. Ben Breakfast at Tiffany's, Amelie, Ölü gelin ve Modern Times arasında kararsız kalmıştım.Utanarak itiraf ediyorum ki Modern Times'ı henüz izleme fırsatım olmadı. Hem de bir Charlie Chaplin hayranı olmama rağmen. Amelie konusunda nedense kararsız kaldım. Ölü Gelin'i ise bulamadım. Geriye Breakfast at Tiffany's kaldı. Doğrusunu söylemek gerekirse Breakfast at Tiffany's çoğunluğun aksine benim favori Hepburn filmim değildir. Başlarda Funny Face ve Sabrina gelir. Ama herşeye rağmen Breakfas at Tiffany's bir klasik ve bir harikadır. Bu yorumlarımdan onu sevmediğimi çıkarmayın lütfen.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJPKPNu21lAIIxXleIJprU_bNioyIqZAwzaZGpj4Pqnrc_Ih_6_XPqPBblNceQt6rn4phNjC9lFrlCYQRcXVsVZpO57T00bdMDqfPG7FS-DzG0v-ULx61czejMHKoSoY0CBzrE3f0pp19N/s1600/page2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJPKPNu21lAIIxXleIJprU_bNioyIqZAwzaZGpj4Pqnrc_Ih_6_XPqPBblNceQt6rn4phNjC9lFrlCYQRcXVsVZpO57T00bdMDqfPG7FS-DzG0v-ULx61czejMHKoSoY0CBzrE3f0pp19N/s400/page2.jpg" width="333" /></a></div>
Kitabın sırt dekorasyonu çok hoşuma giden unsurlardan biri, arka kapağı ise filmden sahneler içeriyor. Yine sayfa yapısı da güzel, enzo kağıt, çizgili. Kağıt yapısı çok güzel fakat kurşun kalemle biraz kırçıllanma yapacak cinsten. Ve mürekkebi arkasına geçirmesinden de korkuyorum. Galiba yine en iyisi normal tükenmez kalem ile kullanmak olacaktır.<br />
Bu bölümü defterin başında da yer alan bir alıntı ile bitirelim; "Şu kedi gibiyim, isimsiz bir serseri. Biz kimseye ait değiliz, kimse bize ait değil. Birbirimize bile ait değiliz."<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnSObUEmz4e61o_8gULJ8PHfAHN-n0Z-SL81q1HXMXVCyVOL6m3bBLmy7PzNaSRjjvjlDHJ2nu-J1A12sMi8CIym_XHhEVRfjB3003-lnMZtlTazaEY8P_BI6zd6lZdtYL02tz5X3E9Q7V/s1600/IMG_4066.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnSObUEmz4e61o_8gULJ8PHfAHN-n0Z-SL81q1HXMXVCyVOL6m3bBLmy7PzNaSRjjvjlDHJ2nu-J1A12sMi8CIym_XHhEVRfjB3003-lnMZtlTazaEY8P_BI6zd6lZdtYL02tz5X3E9Q7V/s400/IMG_4066.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
Yine herkesin duyduğu üzere Can Yayınları ile D&R ortak bir çalışma yaptı ve Can Yayınları kitaplarını 5 liradan okuyuculara sundu. Ben bu kampanyayı maalesef geç duydum. Ve kitapları araştırma imkanım olmadı. Ben genelde araştırarak kitap almayı severim. Elbette sürprizlere açığım fakat bunu da gene bildiğim yazarların bilmediğim eserlerini okuyarak yaparım ya da çok yoğun bir şekilde tavsiye edilmesi lazım. Sanırım biraz garanticiyim bu konuda. Sanki hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığım bir eseri hakkıyla okuyamayacakmışım gibi hissederim. Ama yine de şeytana uydum ve hakkında fikir sahibi olmadığım bir eser aldım. Ben eski yeni çocuk kitapları biriktiriyorum. Hatta kendi kitaplarımı yazmaya çalışıyorum. Çocuklar benim için çok kıymetli ve çevrem de genelde onlardan oluşur. Mesela ben sitemdeki en büyük çocuk sayılıyorum? Çocuklarımla(evet onlara böyle hitap etmeyi seviyorum) "kanka"yız. İşte bunun için bir çocuk kitabı benim için çok kıymetli diyerek İhmal Amcanın Boyalı Kırlangıç'ını edindim. Kırlangıçlar da benim için ayrı bir önem taşıyor, benim için özel manaları var. Hatta bunu farkeden minik arkadaşım Kerem beni "kırlangıç ablam" diye çağırıyor. Adında kırlangıç olur da ben o kitabı almadan durur muyum? Boyalı Kırlangıç kitabını okudum bitti. İleride raporunu da yayınlayacağım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYhrqnxGGXb6-dPHtcEHFOCcsR7vWm2DxD_ECiOraDR5tvUoSRVGFAPMvgVuGEzgY4ru-InI8hMReU7BI0LAL0H2XAjSU6aMJXqhZH6godSmqs0xA8awa0XpcB1euPZdKDWhcxhd1BVzx-/s1600/IMG_4064.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYhrqnxGGXb6-dPHtcEHFOCcsR7vWm2DxD_ECiOraDR5tvUoSRVGFAPMvgVuGEzgY4ru-InI8hMReU7BI0LAL0H2XAjSU6aMJXqhZH6godSmqs0xA8awa0XpcB1euPZdKDWhcxhd1BVzx-/s400/IMG_4064.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
Moleskine Postal ise yine uzun zamandır istediğim bir şeydi. Benim aile yakınlarım uzakta ve eskiden annem kardeşleri ile, yeğenleri ile mektuplaşırdı. O zaman ben çok küçüktüm. Daha sonra ben de başka şehirlerdeki çocukluk arkadaşlarımla daha doğrusu arkadaşımla uzun süre mektuplaştım. Mektuplar bana çok samimi gelmiştir. Lisedeyken de sıra arkadaşıma, babama, kendime bile mektuplar yazardım. Her hediyenin yanında, her özel günde minik bir kart hediye etmek adetimdir. Ayrıca mektup ve kart almayı da çok severim. Hepsini teneke kutumda tek tek saklarım,bana hediye ettiğiniz küçük bir kağıt parçasını bile yıllar sonra görebilirsiniz. Benim gibi bir mektup aşığı için bu kart elbette çok kıymetli! Aslında kart da değil bu bir zarf defter. Doğruyu söylemek gerekirse ilk alış amacım kalıbını çıkarıp sonrasında kendi zarf defterimi yapmak çünkü fiyatı biraz tuzlu ve 8 sayfa benim yazacaklarım için çok az bir yer.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDgr68fkfquzi2OgBHhxqJ32vy5qlCiOSRbyn7Ymv3WJ5ZL-rQdCg20t3FOhauF-fPoXhMaIbZpVdmFvyzIy00TvItQUd-uv1He3Ipof5M4j9Nx1ipNjllS3ZLRTEqptV5wUoxn3lmK_lg/s1600/page.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDgr68fkfquzi2OgBHhxqJ32vy5qlCiOSRbyn7Ymv3WJ5ZL-rQdCg20t3FOhauF-fPoXhMaIbZpVdmFvyzIy00TvItQUd-uv1He3Ipof5M4j9Nx1ipNjllS3ZLRTEqptV5wUoxn3lmK_lg/s320/page.jpg" width="266" /></a></div>
<br />
İşte yakın zamandaki D&R alışverişim böyle. Siz Can yayınları kampanyasından neler aldınız? Tavsiye ettiğiniz kitaplar var mı? Bol kelimeli günler...<br />
<div style="text-align: center;">
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; font-size: xx-small; line-height: 14px;">Bu acemi blogger’a birkaç kelimede olsa yorum bırakırsanız çok sevinirim. Yapıcı eleştirileri kim sevmez ki?</span>
</div>nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-39148901274412191172012-08-11T01:37:00.002+03:002012-08-11T13:33:28.653+03:00Kız Romanları Projesi 2. AyBir önceki postumda 50 Klasik Kız Romanı listesinden bahsettim. <a href="http://funstuffandlovelythings.blogspot.com/" target="_blank">Euphoric Blog</a> Kız Romanları Projesi adı altında bir kitap kampanyası yürütüyor. Her ay 5 kitap seçilip içlerinden biri okunuyor. Katılım serbest, <a href="http://funstuffandlovelythings.blogspot.com/search/label/50%20k%C4%B1z%20roman%C4%B1" target="_blank">buradan ulaşabilirsiniz</a>. Bu ayın kitapları; Sense and Sensibility, Emma, To the Lighthouse, Mrs. Dalloway,Wuthering Heights. Ben aralarından Virginia Woolf'un Mrs. Dalloway'ini seçtim. Zaten bir süredir aklımda olan bir kitaptı, bu vesile oldu. En kısa zamanda kitabımı okuyup, kitap raporumu burada paylaşacağım. Hep böyle güzel projelerde bir araya gelmek dileğiyle...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWVtFd4aTgZHEm9-1mksgsT2sYaDNqEoBjUnlKOhrBFv1XAs5seFFM1oJ-k8r0WdnHWFtjVzKQHsLu4HcdugNZQt12j-E8IuURC_qEt7N3fm-BQMnfigD8Z9VmfD7qAEjzVgnPLiQfBNdy/s1600/IMG_4407.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWVtFd4aTgZHEm9-1mksgsT2sYaDNqEoBjUnlKOhrBFv1XAs5seFFM1oJ-k8r0WdnHWFtjVzKQHsLu4HcdugNZQt12j-E8IuURC_qEt7N3fm-BQMnfigD8Z9VmfD7qAEjzVgnPLiQfBNdy/s400/IMG_4407.JPG" width="400" /></a></div>
<br />nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-11611419738416333102012-08-10T23:10:00.002+03:002012-08-11T02:58:02.563+03:0050 Klasik Kız RomanıEuphoric <a href="http://funstuffandlovelythings.blogspot.com/2012/06/check-edelim-kzlar.html" target="_blank">bu postunda</a> 50 klasik kız romanından bahsetmiş. Bu liste Match Book dergisinin oluşturduğu bir liste. Oldukça da güzel hazırlanmış.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMF4FQDDliosivbL6ri0l9gUAYysIIG7Fbpc93AHeaLZEUy75lObwDZMuTrmk3vPWPP4CAgad6P8KWtuzdfV4C-UaXhonHjEF-7zg8-da4OOcRjNpT44wPriyaAf4Lh9HFbaD7belnLEWX/s1600/tumblr_lys9t6jhDA1qems2do1_r2_1280+(1).png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMF4FQDDliosivbL6ri0l9gUAYysIIG7Fbpc93AHeaLZEUy75lObwDZMuTrmk3vPWPP4CAgad6P8KWtuzdfV4C-UaXhonHjEF-7zg8-da4OOcRjNpT44wPriyaAf4Lh9HFbaD7belnLEWX/s640/tumblr_lys9t6jhDA1qems2do1_r2_1280+(1).png" width="492" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="color: #444444;"><a href="http://amandaonwriting.tumblr.com/post/24831471637" target="_blank">kaynak</a></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Ben listeden;</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<ul>
<li>Anne of Green Gables</li>
<li>Pride and Prejudice / Aşk ve Gurur</li>
<li>Sense and Sensibility</li>
<li>Emma</li>
<li>Wuthering Heights / Uğultulu Tepeler</li>
<li>Jane Eyre</li>
<li>The Wings of the Dove / Güvercinin Kanatları (Şimdi okuyorum.)</li>
<li>The Secret Garden </li>
<li>The Bell Jar</li>
<li>Alice's Adventures in Wonderland</li>
<li>Madam Bovary'i okudum.</li>
</ul>nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-20820609828211700022012-08-05T16:13:00.000+03:002012-08-05T16:13:01.905+03:00Cyrano de Bergerac / Edmond Rostand<span style="color: #073763;"><br /></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTBC2wtDIhKu3aVg31p5IE8K9FEzLcyHMgyiBvbETkg259BfUUrjxZGQfTYZVykN-gZ8GO2Fvv_D5OhdxGXiY6YQeoXOpZTLLBj3PSpW3pME_0XNiONvDaoryr7nYvzdE4FmwOLh-59yWP/s1600/IMG_4182.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTBC2wtDIhKu3aVg31p5IE8K9FEzLcyHMgyiBvbETkg259BfUUrjxZGQfTYZVykN-gZ8GO2Fvv_D5OhdxGXiY6YQeoXOpZTLLBj3PSpW3pME_0XNiONvDaoryr7nYvzdE4FmwOLh-59yWP/s400/IMG_4182.JPG" width="387" /></a></div>
<span style="color: #073763;"><br /></span><br />
<span style="color: #073763;">Kitap Adı</span> : Cyrano de Bergerac<br />
<span style="color: #073763;">Yazar</span> : Edmond Rostand<br />
<span style="color: #073763;">Çevirmen </span>: Nuriye Yiğitler<br />
<span style="color: #073763;">Yayınevi </span>: Remzi Kitapevi<br />
<span style="color: #073763;">Tür </span>: Tiyatro<br />
<span style="color: #073763;">Sayfa Sayısı</span> : 279<br />
<span style="color: #073763;">Arka Kapak</span> : Cyrano de Bergerac 1897'de Fransız oyun yazarı Edmond Rostand tarafından kaleme alındı ve kısa sürede yazarının en ünlü eseri oldu. Gerçek bir kişilikten yola çıkarak yaratılan ve ilk kez 28 Aralık 1897'de Paris'te sahnelenen oyun, yazarının ilgi çekici üslubu ve kendine özgü şiirsel diliyle dikkat çekti.<br />
Cyrano de Bergerac karakterinin en belirgin yönü, güçlü kişilerle mücadele cesareti, ahlaki kaygıları ve hitabet gücüdür. Öte yandan zeki, cesur ve çirkinliğinden ötürü acı çeken ana karakteriyle bu tiyatro eseri, çeşitli nedenlerle toplumun kenara ittiği kişilere ve ezilenlere yakılmış bir ağıttır.<br />
<br />
<span style="color: #073763;">Alıntı</span> : "Bu kadarı az, delikanlı.<br />
Söylenecek çok şey var, işin aslı<br />
Sesimi değiştirerek. Söz gelişi bak,<br />
Saldırgan: 'Burnum olsaydı böyle<br />
Hemen kestirirdim köküyle!'<br />
Dostane : 'Batmaz mı kadehine!<br />
Yaptırman gerek bir maşrapa kendine.'<br />
Tarifle : 'Bir kaya, bir uçurum, burun sanki!<br />
Burun mu dedim? Yok, bir yarımada gibi!'<br />
Meraklı: 'Bu eğri çıkıntı neye yarar?<br />
Divitmi yoksa makas kutusu mu yapar?'<br />
Kibarca: 'Kuşları çok sevdiğiniz belli,<br />
Babalık damarınız tutmuş, uğraşıp,<br />
Ayacıkları yorulmasın diye<br />
Bir tünek kurmuşsunuz.'<br />
Farfaracı: 'Ha, beyim,<br />
Tütün içerken, duman çıkınca<br />
Burnunuzdan, bağırmaz mı komşular,<br />
Yangın var? diye'<br />
Tedbirli: 'Korkarım başınız böyle,<br />
Bu ağırlıkla yere düşer yakında.'<br />
Şefkatli: 'Yaptırın ona küçük bir şemsiye,<br />
Güneşten rengi solmasın diye!...'....<br />
<span style="color: #073763;">Yorum </span>: Ben bu güzel kitapla lise yıllarımda tanıştım. Çok sevdiğim bir dostumun yoğun tavsiyesi üzerine. Bence çok eğlenceli, macera, aşk ve kahkaha dolu. Hele yukarıdaki burun tiradı(sanırım böyle deniyor) dillere destan. Cyrano'nun daha önce filmi de çekilmiş fakat ben bulamadım. Eğer bulursanız burada paylaşmayı ihmal etmeyin! Bu benim bu kitabı 2. okuyuşum yine aynı zevkle, hiç bıkmadan okuduğumu dürüstçe söyleyebilirim. Ve size de şiddetle tavsiye ederim. Bir kere elinize aldınız mı bırakmak istemeyeceksiniz. Kitapta sizi sekteye uğratabilecek tek şey bir tiyatro olması, ama hayal gücünüz biraz gelişmişse ve eğlenmeye biraz olsun hazırsanız işte size; Cyrano!<br />
<span style="color: #073763;">Puan </span>: 9nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-39214759136675157022012-07-28T13:26:00.000+03:002012-07-29T12:11:38.971+03:00Alışveriş #1 / Kadıköy KabalcıKadıköy'e Kabalcı açıldığını duymayan kalmamıştır herhalde. Benim ilk duyduğumda yüzümdeki kocaman gülümseme, mağazanın önüne gelince daha da bir arttı. Çünkü Kadıköy Kabalcı, İETT otobüs duraklarının hemen karşısında ve ben okuldan dönerken her gün oradan geçerim. Üniversiteye başladığımdan beri her dönem başı ve her depresyon dönemi Kabalcı dönemidir benim için. Gider bütün ürünleri tek tek inceler cebimdeki paranın neredeyse tamamını kitaplara, kalemlere, defterlere verir çıkarım, hele o Morning Glory defterler! Bunun içindir ki babam bu haberi duyduğunda önce bir duraksadı. Ama o da benim gibi bir kalem-kağıt-kitap fedaisi olduğundan çok da içerlemedi bu duruma.<br />
<br />
İlk ziyaretimde henüz tam yerleşmemişti mağaza bunun içinde küçük şeyler alıp çıktım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjecMlBgtVJdRj4hwJuTM8CdJ_ejU89YDpKujQ6sdF2nrsaREvGsD8xUMytPFIH_1PoElKWz7QyW-8MX2VLmqfnK4rCiCn4JWCUnMWeiv4GjdWFkuOFJUgglgwbkbYX0ZRsrPYXbuyHCTKz/s1600/IMG_4121.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjecMlBgtVJdRj4hwJuTM8CdJ_ejU89YDpKujQ6sdF2nrsaREvGsD8xUMytPFIH_1PoElKWz7QyW-8MX2VLmqfnK4rCiCn4JWCUnMWeiv4GjdWFkuOFJUgglgwbkbYX0ZRsrPYXbuyHCTKz/s400/IMG_4121.JPG" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Resimde gördüğünüz siyah kurşun kalemler Morning Glory. Ben kurşun kalemi özellikle silgililerini çok seviyorum. Ortada ki açık renk olan Bic marka, ben daha ilkokuldayken babam alırdı, kalemi çok sert tuttuğum için ucu çabuk kırılırdı bunun içinde esnek kalemlerden almıştı bana. Hala kalemi çok sert tutuyorum sanırım hatta bunun için parmağımda oldukça belirgin bir nasır bile mevcut. Diğerleri ise Stabilo'nun kalemleri. Stabilo ve Bic'i evimin yakınlarındaki bir kırtasiyeden aldım fakat bunlar sonuncuydu :/. Olsaydı birer paket almak isterdim. Ben hep aynı kalemleri kullanmaktan hoşlanıyorum. Burada resmi olmayan bir de altın sarısı alkım kalemlerim var sürekli kullandığım. Onları da müstakil bir yazıda toplayacağım ileri ki günlerde.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Paper clipler yani ataçlar ise minik siyahların üstünde bir marka yazmıyor ama altın sarısı olanlar Morning Glory ve itiraf etmeliyim ki onları sırf renklerinden dolayı aldım. Ben altın sarısı rengini önceleri hiç sevmezdim ama ne olduysa üniversiteye başladıktan sonra oldu ve bir anda altın sarısı tutkunu haline geldim. Ben paper clipleri ya notlarım için ya da farklı amaçlarla kullanıyorum. Paket ağzı kapatmak, bitmiş diş macunu için kullanmak bu amaçlardan bazıları. İleri de bunları da ayrı bir post halinde size sunmayı amaçlıyorum.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bu minik alışveriş ne kadar niteliksiz de olsa benim ilk Kadıköy Kabalcı alışverişim olması sebebiyle benim için çok özel.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Eğer ataçları ve kalemleri beğendiyseniz Kabalcı'dan alınanlar her iki Kabalcı mağazasında da mevcut. Diğerlerine ise yani Stabilo ve Bic olanlara ise daha önce Carrefour'larda rastlamıştım.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Hepinizin mutlulukları umarım benim şu minik alışverişimden aldığım zevkin on milyon bin yüz katı fazlası olur!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: Georgia, Utopia, 'Palatino Linotype', Palatino, serif; line-height: 21px; text-align: -webkit-auto;"><span style="color: #666666; font-size: x-small;">Bu acemi blogger’a birkaç kelimede olsa yorum bırakırsanız çok sevinirim. Yapıcı eleştirileri kim sevmez ki?</span></span>
</div>
<br />nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8772513257546051586.post-47931052215860862212012-07-27T17:52:00.002+03:002012-07-28T10:25:03.095+03:00Yeni Bir Okuma Hedefi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLcmQM-YeHKVJKhXo1CCxCqKYvA3-gS8IE0h4qWfmj8BPJqZJCnJ14Awfujhe8Fg2PCgX4O823arxuFwJPcfjP-sQoazKoITH5Wyvrzcp2KWGSaA0lW1DNO1RGN0HKLGSbCSiZi4l2j_vO/s1600/IMG_4130.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="166" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLcmQM-YeHKVJKhXo1CCxCqKYvA3-gS8IE0h4qWfmj8BPJqZJCnJ14Awfujhe8Fg2PCgX4O823arxuFwJPcfjP-sQoazKoITH5Wyvrzcp2KWGSaA0lW1DNO1RGN0HKLGSbCSiZi4l2j_vO/s200/IMG_4130.JPG" width="200" /></a></div>
<br />
Daha önceki yazılarımda Alkım sevgimden ve bitmeyen taksit paradoksumdan bahsetmiştim. Durumum o kadar vahim bir durum aldı ki artık oradaki görevlilerle aramızda bir şaka konusu bile oluyor bu durum. Kasıma kadar kendime kitap alma yasağı uyguluyorum. Kasımda hepimizin malumu TÜYAP kitap fuarı var. Hem bu sırada fuar içinde biraz birikim yapmış olurum. Zira istediğin her kitabı bulmak bir yana oradan kitap almak ve eve ellerin kolların kitap dolu olarak dönmenin zevki de bir ayrıdır.<br />
<br />
Tabi kitap alma yasağının maddi yanı sıra asıl önemli kısmı elimdeki kitapları bitirmek. Elimde mutlaka okunması gereken edebi eserlerden tutunda, Cemil Meriç gibi okunmayanın ayıplandığı kaynak eserler de mevcut. Buna çare olarak da bu süre içinde elimdekileri bitirmeye karar verdim. Bu ana kitapların yanına keyiflik kitaplar eklemeyi de eksik etmedim. Ama geride hala Thomas More'un Ütopyası, Ahmet Hamdi'nin Mahur Bestesi gibi çok önemli eserler var. Belki dayanamayıp onlara da el atabilirim.<br />
Bizim evimizde çok geniş bir kütüphane var içinde hukuk kitapları, klasikler, dini kitaplar, psikolojiye dair kitaplar gibi pek çok konu yer alır. Kitaplarımıza mahsus bir odamız olmasına rağmen oraya dahi gönlümüzce sığabilmiş değiliz.<br />
<br />
Benim okuma alışkanlığım anne-babamdan geliyor. Babam da benim gibi hukukçu hatta o bir avukat hem alanı ile ilgili kitapları çok okur hem de ne türden olursa olsun kitap okumaya çok meraklıdır. Hatta bu merakını tutkusunu eline geçirdiği her gence de empoze eder. Onun bu nasihatleri çevremizde meşhurdur.<br />
<span style="background-color: white;">Ben Çalıkuşu'nu (ki kendisi benim en sevdiğim eserdir), Freud'u, Nietzsche'yi, dini ve felsefi kitapları hep annemden gördüm. Ben küçükken sürekli bu kitapları okur beni de özendirirdi. Annem henüz 10 yaşındayken rus klasiklerini tam metin ciltli çevirilerinden okuyup bitirmiş. Bizim kütüphanemiz gibi rahmetli dedemin kütüphanesi de çok zengindi. Bir okuduğunu unutmaz annem, bu bakımdan ona çok özenmişimdir hep. </span><br />
<br />
İşte böyle bir ortamda elimdeki kitapları bitirmek ve ailemizin her bireyi tarafından kütüphaneye katılacak yeni eserler için hazırlıklı hale gelmek çok önemli. İsterseniz bir de okunacaklar listemize göz atalım;<br />
<br />
<br />
<div class="MsoNormal">
</div>
<ol>
<li><span style="background-color: white;">Jurnal I / Cemil Meriç</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Bu Ülke / Cemil Meriç</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Bir Dünyanın Eşiğinde / Cemil Meriç</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Saint Simon / Cemil Meriç</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Umrandan Uygarlığa / Cemil Meriç</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Mağaradakiler / Cemil Meriç</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Kırk Ambar I / Cemil
Meriç</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Kırk Ambar II / Cemil Meriç</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Işık Doğudan Gelir / Cemil Meriç</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Babam Cemil Meriç / Ümit Meriç</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Esir Şehrin İnsanları / Kemal Tahir</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Esir Şehrin Mahpusu / Kemal Tahir</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Yol Ayrımı / Kemal Tahir</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Beş Şehir / Ahmet Hamdi Tanpınar</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Güvercinin Kanatları / Henry James</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Soneler / William Shakespeare</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Bir Savaşın Tasviri / Franz Kafka</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Kendine Ait Bir Oda / Virginia Woolf</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Gülliver’in Seyahatleri / Jonathan Swift</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Hükümdar / Machiavelli</span></li>
<li><span style="background-color: white;">Anadolu ve Ermenistana Yolculuk</span></li>
</ol>
Elbette bu eserlerin hepsini bitirmem mümkün değil ama en azından bu listeyi oldukça eritmeyi planlıyorum. Bana şans dileyin ve takipte kalın bu eserler okurken ve bittiğinde sizinle daha detaylı bilgilerini paylaşacağım;)<br />
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
</div>
<span style="color: #666666; font-size: x-small;">Bu acemi blogger’a birkaç kelimede olsa yorum bırakırsanız
çok sevinirim. Yapıcı eleştirileri kim sevmez ki?</span><br />
<br />nsuethttp://www.blogger.com/profile/08258081127549652394noreply@blogger.com2